Hoop! Bir Cuma gününün daha akşamüstü saatlerindeyiz, günü çuvala sokuverdik.
Bugünkü ana faaliyet konum pazar alışverişi yapmak oldu, haliyle. Bir gece önceden annemle bugün hangi sebzelerin alınacağının pazarlığını yapmıştık.
Balık alacağım demiştim, mezgit taze gözüktü gözüme, aldım, ayıkladım.
Mısır ununda biraz karıştıracağım, fırın tepsisine dizeceğim, yarım saatte geçmeden çıtır çıtır olacakları umudundayım.
Öğlende iki arkadaşımla buluştuk, bir kahve molası verdik, sohbet ettik. Kardeşimin anneme geldiği haberi ulaşınca, veda ettim, eve döndüm.
İki akşam önce kızımla Yavuz Turgul'un artık klasikleşen filmi Muhsin Bey'i izledik. Film, yönetmeninin izniyle restore edilmiş, renkleri düzeltilmiş, bizim izlediğimiz o haliydi.
Filmde 1987 yılının İstanbul'unu henüz tamamı yıkılmamış Tarlabaşı'nı, henüz turistik çekiciliği artmadığı için yıkık dökük sokaklarıyla Tünel civarını ve ille de oralardan İstanbul manzaralarını gördükçe ahh dedim, ahh!
Dinlemek isterseniz, buraya filmde Uğur Yücel'in söylediği Evlerinin Önü Boyalı Direk türküsünü ekledim.
Ayıklanmayı bekleyen mezgitlerin küçük bir bölümü,
Uğur Yücel ne kadar genç...Ne güzel filmdi, bir daha izlesem ben de...
YanıtlaSilmezgit afiyet olmuştur herhalde. bizde de balılk gecesi dündü, tahmin edersin ki :)
30 yaşındaymış! :))
SilOldu oldu, size de afiyet olsundu. :)
Zaman yaratıp izlemeli tekrar, buralarda balık bulmak o kadar sinir bozucu bir iş ki, arada kendi pişirip eve servis eden bir balıkçımız var ondan alıyoruz. balık zamanlarini bile unuttum:(
YanıtlaSilAnkara'ya Karadeniz balığı gelir diye biliyorum Sevdacığım.
SilTaze balık olunca, bir de eve pişmiş geliyorsa, daha ne olsun, gayet iyi bir seçenek. :)