Kocaman kar taneleri siyah paltonun koluna düştüğünde, ilginçtir, kar kristalleri çıplak gözle de görülebilir. Düz altıgen biçimindeki o gizemli şeklin azar azar eriyerek kaybolması sadece bir iki saniye sürer. Bunu sessizce izlediği o kısacık zaman dilimi hakkında düşünüyor kadın.
Kar yağmaya başladığında insanlar yaptığı işi bırakıp kısa süreliğine karı izler. Otobüstelerse eğer, başlarını kaldırıp bir süre camdan dışarıyı seyrederler. Sessiz sedasız, hiçbir mutluluk ya da hüzün olmadan ince ince yağan milyonlarca, milyarlarca kar tanesi, sonunda sessizlik içinde yolları kapladığında dışarıyı daha fazla izlemeyip başını çevirenler olur."
Han Kang - Beyaz Kitap - Sf. 43
Elimdeki kitapta karın yağışına, kar tanesine böylesi bir güzelleme yapıldığını okuyunca dayanamadım, buraya aktardım.
Öte yandan bu sabah uyanıp güneşle selamlaşınca çok memnun oldum.
Hatta, öğleden sonra salonun güneş alan penceresinin önünde oturdum ve o sıcacık ışınların bedenimi ısıtmasının, sarıp sarmalamasının tadını .çıkardım.
Hava bozmadan hemen önce açıp, onca sulu kara, yağmura direnen mimozayı yeniden gördüm bu sabah.
Aferin ona capcanlı duruyordu.
Mimoza nasıl da kocamanmış! Bir kış sonu Joe'da kalmıştım, onun mahallesinde görmüştük böyle kocaman bir mimoza, bayılmıştım, ne de olsa adalarla anılır adı.. Ondan beri de bir daha görmedim, sayende görüyorum :) İçim açılıyor. Ben de sana birşeyler yollamak isterdim ama şu an bizde sadece çıplak gri ve kahve dallar var :)) Kar da yok. Sıkıcı.
YanıtlaSil