Bugün kardeşimle konuştuğumuz ve daha sonra yaparız artık dediğimiz bir kaç işi koşullar denk gelince halletme günü oldu; hava da güzeldi iyi denk geldi.
Önce geçen ayki kan takviyesinin sonucunu görmek isteyen annemin hematoloji doktorunun istediği kan sayımını ve diğer tahlilleri yaptırdık.
Sonra Bostancı'daki Malatya pazarından tarhana ve peynir aldık. Hazır oraya gitmişken yakındaki simit fırınına da uğradım ve fırından yeni çıkmış simitler aldım.
Sıcak simit ve Malatya peyniri alınınca tek seçenek hemen eve dönüp peynir, simit yemek ve sıcacık çay içmek oldu, haliyle.
Sabah bizim butik AVM'ye yolum düştü. Binanın önünde dört tane yaz manolyası ve iki tane çıplak manolya vardır. Çıplak manolyalar Şubat sonu Mart başı tomurcuklanmaya başladığında baharın eli kulağında demektir.
Fakat, ne yazık ki daha bugünden manolyaların tomurcuklanmaya başladığını gördüm. Umarım, hava en kısa zamanda soğur ve aldanmaz çiçek açmazlar, zira bugünden tomurcuğa durmaları için çok erken.
Gel gör ki ağaçlar ne yapsın?
Bugün lodos ılık ılık esiyordu ve hava 16 - 17 derece oldu. Ayrıca çöl tozları da taşınmış yine, sokaktan eve döndükten sonra boğazım gıcıklandı ve öksürdüm.
Şöyle yuvarlacık yatıp uyuklamayı kim istemez ki?!
Yaş gereği uykusuz geceler ve rahatsız uykulardan, ağrılı sırtımdan sonra kediye nasıl imrendim anlatamam :)
YanıtlaSil