24 Ocak 2025 Cuma

24 Ocak Cuma

Sabah erken kalktık, kızım yolculuk için otobüs terminaline doğru yola çıktı. Beş dakika değil belki üç dakika geçmişti telefonum çaldı, kızım arıyor. 
"Annem bi baksana gözlüğüm evde mi?"
Burada yavrum, kutusunda.
"Dönelim şoför bey, bir şey almam gerekiyor."
Hemen ceketimi sırtıma geçirdim, asansörü çağırdım, bahçe kapısına ulaştığımda taksi sokağın köşesini dönüyordu. Taksinin açılmış arka penceresinden gözlük kabını uzattım ve tekrar "iyi yolculuklar yavrum."

Erken ayaklanmışken tekrar yatmadım, balkonu sildim, çiçekleri suladım. 
Kuluçka saksının yanındaki saksılara su verirken kumrucuk biraz hareketlendi, sakin ol sakin dedim, gidiyorum ben, bozma rahatını.

Pazar işini çabucak hallettim, öğlen sularında karşıya geçmek üzere metroya doğru yollandım. Kadıköy'de Beşiktaş vapuru saatini kaçırdım ama motora yetiştim.
Kış güneşinin yakmayan parlaklığı altında puslu denizi ve karşı kıyıları seyrederek gittim, işim bitince aynı yolla geri döndüm.
Denizden bakınca tarihi yarımada sisler ülkesi gibi gözüküyordu. 



Bizim kıyıdan karşıya bakış daha ışıklı ve bulutlar daha eğlenceli, sanki...

1 yorum:

  1. bugün de hava yine bahar gibiydi...ben de akşamüstü aynı manzaraya baktım :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!