Dünkü hareketli, iş halletmeli ve bol indi bindili günün sonunda dinlenmek hevesiyle eve gelmişken, akşam saatlerinde birden sert rüzgarlar esmeye başladı.
Genellikle kabızlık şikayeti olan anneme, rahatlaması için iki gün önce içinde sinameki de olan bir bardak bitki çayı vermiştim. Sonuçtan memnun kalınca, ertesi gün de aynı çaydan içmek istedi.
Ve fakat, ertesi gün, bir gün önce içtiğinden farklı olarak bu defa sonuç çok daha etkili olunca, dört beş kez tuvalete gitmesi gerekmiş. Akşam saatlerinde yeniden tuvalet faaliyeti artınca ve bu durum kendisini halsiz düşürünce, haliyle endişelendim.
Huzursuz geçen ve bitkin düşüren bir akşamdan sonra, annem gece çok şükür uyuyabildi, fakat ben tüm geceyi şimdi telefon çalarsa, acil bir durum çıkarsa endişesiyle uykusuz geçirdim.
Sabah eczaneye koşarak, barsak faaliyetlerini düzenlemesi için önerilen bir ilacı aldım anneme verdim. Geceye göre biraz daha iyi olduğunu gördüm, sevindim. Öğlende anacığımı biraz daha iyi gördüm ve öğleden sonra oğluma gönderilecek evrakı postalamak gibi bir iki dışarı işinin peşine düşebildim.
Son iki günde bir kez daha anladım ki yaşlılarda pamuk ipliğine bağlı bir dengecik var ve ona gelecek minnacık bir fiske bile çok sarsıcı olabiliyor.
Ağaçlar dünden, Boğaziçi Üniversitesinin deniz manzaralı yamaçlarından,
Öndeki meşe ağacına hayran kaldım.
oooof çok geçmiş olsun, nereden bilebilirdin ki, insan bazı şeyleri maalesef deneyerek öğreniyor...
YanıtlaSilGeçmiş olsun, neyse ki toparlamış. İnsan böyle zamanlarda niye verdim diye bir de kendini suçluyor, çok iyi bilirim...
YanıtlaSil