Kadıköy'e gitmek üzere metroya inerken telefonumun çaldığını fark ettim. Arayan Bayan E. idi, "öğleden sonra S. oturmaya gelecek, sen de gel" demek için aramış.
Dedim, bugün bizim sergimiz geldi, S. ile sergi gezme günü yaptık, şimdi Karaköy'e geçeceğim.
Böylece, aynı gün içinde Şulemin balkonunda kahve içmekten sonra bir başka kahve sohbetini daha red etmiş oldum.
İlk hedefimiz Tophane-i Amire'de açılan fotoğrafçı Sebastião Salgado'nun Genesis başlıklı sergisiydi.
Ardından hemen karşıya İstanbul Modern'e geçtik ve yakında bitecek olan Ozan Sağdıç'ın Fotoğrafçının Tanıklığı başlıklı fotoğraf sergisiyle başladık.
Devamında Japon sanatçı Chiharu Shiota'nın Dünyalar Arasında isimli çok ilginç ve güzel kırmızı odasını gördük.
İzlandalı - Danimarkalı sanatçı Olafur Eliasson'un Senin beklenmedik karşılaşman başlıklı işlerini izledik.
İki sergi arasında bir şeyler atıştırdık, sonrasında kahve içtik. Sergilerden sonra sohbet devam ederken çay içmeyi ihmal etmedik ve tabii ki her fırsatta bol bol sohbet ettik.
Sergiler hakkında daha ayrıntılı yazıyı yarın Ekmekcikız'a yazabilmeyi umuyorum.
Burada Sebastião Salgado'nun sergisindeki bir video işinin sonundaki şarkıyı dinleyebilirsiniz.
Bugün ben de Karaköy'deydim. Eyüp Sabri Tuncer peşinde. Sonra da fotoğraftakine benzer bir vapurla Kadıköy'e geçtim. :)
YanıtlaSilAkşamüstü dönerken aklımdan geçtin, düşündüm bir bakarsın karşılaşırız, denk düşmemişiz demek. :)
SilKolonya s8parişleri hallolmuştur umarım. :)
tophanei amire ne güzel mekan değil mi? oraya çok yakın cihangi ibb tesisleri var, aklında olsun şekerim :)
YanıtlaSilbizim balkon kaçmıyor nasılsa, boşver, bugünkü plan şahaneymiş :)
Gününüz tam anlamıyla kültür sanat dolu geçmiş, ne güzel..
YanıtlaSil