Bugün Bayan E. ile bir tanıdık hakkında konuşurken, sigara içiyor mu bıraktı mı konusu açıldı. Sonra haydi bakalım, "o olay hangi tarihte oldu, o sırada ben neredeydim, hatırlamıyorum, neden acaba" gibi bir muhabbete girdik.
Böylece yine geldik takıldık, zaman ne çabuk geçiyor konulu ana başlığa.
Öyle böyle derken Ağustos'un son gününe geldik.
Bir ayın son gününün hafta sonuna gelmesi, o ayın daha çabuk bitmiş olduğu hissini uyandırıyor bende. Gerçek öyle olmasa da...
Bugünkü yürüyüşümü sabahla öğlen arasında yapabildim. Sıcaktı ancak bunalmadım.
Unutmadan, iki ayın sonunda dün gece ilk kez klimayı açmadan pencere açık yattım uyudum. Gerçi sabah o açık pencerenin bedelini sabah ezanında martı kahkahalarıyla uyandırılarak ödedim, o ayrı konu.
Mahallemizdeki İBB'nin Çocuk Yuvası'nın inşaatının tamamlanmasına pek az kaldı, sonunda.
Üç dört senedir, bitmek bilmeyen yapım faaliyet tamamlanınca, mahallemizi kuş cıvıltılarının yanında çocuk cıvıltıları kaplayacak, sanırım.
Sigara içenler bir bırakır bir bakarsın başlamış:) Kötü alışkanlık, içenlere ne yazık.
YanıtlaSilEylül geldi ama kış hemen gelmesin sıcaklara alışmıştık:)
Genç yaşlarda öyle oluyor genellikle, ancak yaşlar kemale erince işler ciddiye biniyor ya, bırakan artık gerçekten bırakıyor. :)
SilKış gelmesin daha tabii ki yaz yordu biraz, daha sakin ve uzun bir sonbaharı hak ettik. :)
Bu çocuk yuvası çok güzel oldu bence. "iyi" bir amaca hizmet eden güzel bir bina. mutluluk versin yaşayanlara da çalışanlara da, komşularına da :)
YanıtlaSilEtrafını çevreleyen örtüler, tahta perdeler, iskeleler kalkınca epey güzel gözükür oldu. Bahçesi de düzelse, yolumuz genişlese daha da memnun olacağım. :)
Sil