18 Temmuz 2024 Perşembe

18 Temmuz Perşembe

Bazı günler ilginç şekilde akıyor, tüm gün gayet sıradan geçerken, bir yarım saat içinde fırtınalar kopuveriyor, bugün de öyle oldu.

Pilatese gittim, çıkışta kardeşim aldı (iyi ki, zira bugün İstanbul 36 derece üstüne nemle 39 hissediliyor) anneme gittik, oturduk, aman bu sıcakta fazlasına ne gerek dedik karpuz peynir yedik. 
Yakınlardan akrabalardan konuşurken teyzemi merak ettik, aradık telefon açılmadı. Yarım saat  sonra tekrar aradık, açmadı. Annem huzursuz oldu, yine hastane işi mi çıktı diye düşündü, kuzenimi aradık, o da açmadı. Kuzenime mesaj yazdım, bekliyoruz.
O sırada apartman komşum Bayan E. aradı, "sende bizim anahtar vardı, gidip bizim eve bakar mısın, D. (oğlu) cevap vermiyor" dedi.
Apar topar anahtar alıp, ne olur ne olmaza karşı yanıma kardeşimi de alıp E.ciğimin evine giderken telefon çaldı, teyzem arıyor. Açtım, sesini duydum, anladım iyi, ben seni arayacağım dedim, kapattım. 
Komşumun kapısını çaldım, açılmadı, o sırada içeride telefon çalmaya başladı, açan yok. Ben de açtım kapıyı girdim, D.ciğim koridorda telefonu açmaya geliyormuş. "anneni ara yavrum" dedim kapıyı çekip çıktım.
E.'nin anahtarını bırakmaya eve uğradık, o sırada az önce telefonu paldır küldür kapattığım teyzemi aradık. Neyse, her şey yolunda gibiydi çok şükür, meğer bugün pazarları varmış, teyzem mutfakta sebze ayıklıyormuş, kuzenim de üst kattaymış, telefonları ayrı yerdeymiş filan, kısacası biz vesvese yapmışız.
Tam bu muhabbet olurken annem "nerede kaldınız" demeye aramasın mı?

Dediğim gibi, yarım saatte bir bardak suda fırtınalar koptu, sonra gün yine sakin ve sıcak geçmeye devam etti.


Günün en sakin anlarının başındayız, kaktüsüm yine çiçek açmış sevincindeyim,
Az önce baktım, kapanmışlar bile, bir günlük ömürlerini tamamlamışlar.

8 yorum:

  1. Hep bu cep telefonlarının marifeti bu bence ya. Eskiden mümkün müydü böyle herkes her istediği an istediği herkese ulaşma beklentisinde olsun? Öyle bir alıştık ki hiç beklemeden cevap alabilmeye, üç dakika ses çıkmasa panik yapıyoruz. (Evet, eskinin bir sürü şeyini özleyen bir teyzeyim ben, kabul ediyorum. Ay pardon Şulecim demeden ben düzelteyim, "deyzeyim" ehehehe)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deyzeciğim,
      Telefonların hayatımıza empoze ettikleri konusunda sana katılıyorum. Öyle bir kural oldu, hani bizim dizlerde sık sık "aç şu telefonu, aç!" replikleri oluyor ya, bundan ötürü. :))
      Yine de yaşlılar ve ergenler konusunda insan bir fık fık yapmadan duramıyor. :))

      Sil
    2. deyzeyim ben deyzeeee :)

      Sil
    3. Ya da; anayım ben anaaaa! ;)

      Sil
  2. E ne oldu şimdi ben anlamadım, D. iyi miymiş? Niye açmamış telefonları evdeyken bile bile a kıxdım ayol. Bende de benxer bir olay yaşandı ama öxelden anlatayım uygun bir xamanında... hem sesini duymuş olurum ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lafı uzatmamayım diye fazla kestirmeden gitmişim sanırım C.ciğim. :)
      Evet canım, D. iyiymiş, annesiyle aralarına girmedim artık, paylaşsınlar kozlarını. :))

      Sil
  3. Bu yaşlılarımızın biraz ulaşılmaması insanda panik yapıyor evet çok iyi anlıyorum sizi. Allahtan konu komşu haber verecek , sahip çıkacak yerlerde oturuyoruz. Dediğin gibi yarım saatte de neler olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl komik olanı, yaşlılarımızın bize ilk seferde ulaşamamaları hali; ısrarla tekrar ve uzun uzun çaldırıyorlar. Oysa mesela o sırada bir başka konuşma oluyor ve hemen kapatılamıyor. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!