14 Haziran 2024 Cuma

14 Haziran Cuma

Sabah ezanı saatinde muhtemelen havadaki basınç nedeniyle baş ağrısıyla uyandım, yeniden uykuya dalamayınca kitap dinlemeye başladım. 
Saatin 7:30 olduğunu hatırlıyorum, biraz daha uyusaydım keşke diye düşünürken telefon çaldı. Hayırdır dedim, telefonu açtım, buzdolabı servisi arıyor "evde misiniz, geliyoruz" diyor, acele saate baktım, 8:47 olmuş.
Meğer ben biraz daha uyusam derken, bir saatten fazla uyuyuvermişim.
 
Gelgelelim servis randevusunu güç halle 11 - 13 arasına almıştım, 9'a değil, telefondaki servis görevlisine bunu söyledim "haklısınız ama bugün çok yoğun, sizin ev yakın -bizim civarın servis merkezine çok yakınız gerçekten- önce size gelelim, uygunsanız" dedi. Adres annemin evi, on dakikaya kadar orada olurum, buyurun dedim. 
Fırladım elimi yüzümü yıkadım, anneme çıktım, bizimkiler henüz uyuyormuş, ben eve dalınca telaşlandılar, "siz yatın servis geliyor, ben bakarım" dedim. 
Servis elemanı, buzluktaki aşırı buzlanma için geçici bir çözümle günü kurtardı, bayram sonrası bilmem ne parçası değişecekmiş. Bakalım artık...

Servis macerasını erken savuşturunca, günün programını yeniden yaptım; bugünkü bunaltıcı havaya rağmen, pazara gittim geldim, gittim geldim, gittim geldim. 
Hayır hayır yanlışlıkla fazla yazmadım, annemin buzdolabı arızasından sonra elektrik süpürgesinin hortumu kopmuş, makine eski model, servislerde parça olmayacağı kesin. Nitekim pazardaki elektrik süpürgesi malzemecisi de aynı şeyi söyledi ve adamcağız ekleye yapıştıra sorunu bir şekilde  halletti. 
Aradaki ekstra gidiş geliş o nedenle, bir de annem karpuz isteyince onun için de bir gidiş geliş daha oldu. 

Bu arada, önceki gün bizim evin klimasının kumandasının bozulması ve dün akşamüstü Kadıköy'de elektronikçiler çarşısında klima kumandası aramam ve de çalışacağından pek de emin olamadığım Çin işi bir tane bulmam ve neyse ki kumandanın çalışabilmesi de diğer arıza kalemimiz.
Bir de kardeşimin arabasının su kaynatması ve de büyükçe bir arıza çıkarmasını da eklersek, bu ara tamirat işleriyle hemhal oluyoruz ki mala gelen cana gelmesin demek gerekiyor sanırım.


Dün M. Hanımın evindeki güzelliklerden birisi,
Bir dönem Şehir Hatları İşletmesinde çalışan en sevdiğimiz vapur "Kaptan Gündüz Aybay" seyir halinde,
Ressamın adını yazamıyorum kusura bakılmasın, öğrenince eklerim,

4 yorum:

  1. Dün gece seni okuyup yattım, sabah aynı biçimde ezanla ve baş ağrısıyla uyandım. Kalkıp iki lokma ekmek yedim ve ağrı kesici içtim zira ensemden tüm kafama yayılan ağrı dayanılır gibi değildi. Dün öğleye kadar sokakta, öğleden sonra da evde yol hazırlığıyla uğraşıp üstüne bir de bir güneş, bir yağmur değişen havaya muhatap olunca normaldir herhalde. Bu ankaraların öncesi ve sonrası bitiriyor beni. Neyse en azından yolumu gözleyen bir Umut var. Dün telefonda "Tören kutlaması yaptık, burda olsan gelir miydin?" diye soruyordu. Karne almış yavru da, malum üniversiteye hazırlanıyor :)))))
    O vapurlu tabloya bittim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Leylakcığım baş ağrın havadaki basınçtan olmuştur sana da, benimki rüzgarla birlikte kesildi, bir de gece yağmur yağdı gümbür şakır, ohh cümleten nefes aldık. Darısı başınıza. :)
      Ah severim ben Umut'un törenini kutlamasını mezuniyetini. <3 Aferin ona, mezuniyetlerini de görelim inşallah. :)
      Vapurumuz çok güzel, evet...

      Sil
  2. ay bu bozulma ve tamirat işleri başlayınca bitmez bir de! neyse enerji topu bir kişilik olarak halletmişsin bir şekilde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada bir de annemin kulaklığının bir tanesi çalışmaz oldu. Neyse, cihazı aldığımız yerden telefon aşırı talimatla onu da hallettim. :))

      Sil

Hoşgeldiniz!