19 Mayıs Pazar

Hafta sonunda iki film izledim. 

Dün hava akşamüstüne dek güneşliydi, arada yürüyüş yaptım, İş Bankası Yayınevine uğrayıp kitap aldım, akşamüstü Ryūsuke Hamaguchi'nin Venedik'te ödül almış 2023 tarihli filmi "Kötülük Diye Bir Şey Yok"u izledim.

Filmin sonunda "ne oluyoruz yahu?" sarsıntısına uğrayınca filmle ilgili yazılar aradım, okudum ve sonunda "hah, tamam o zaman!" dedim.

Japon yönetmenin Oscar'lı ünlü filmi Drive My Car'dan sonra Çarkıfelek isimli 2021 yapımı filmini de severek izlemiştim. Son izlediğim film oldukça etkileyiciydi. 

Burada film hakkında bir yazı ve yönetmenle yapılmış bir röportaj var, meraklısı için. 

Bugün hava sabahtan beri kapalıydı, sabah erken saatte azıcık göz kırptı, sonra tamamen buluta teslim olduk. Akşamüstü, yağmur denemezse de ince ince serpiştirdi. 

Öğleden sonra bir ara dışarıya çıkmaya niyetlendim, o sırada rüzgar vardı, nasıl giyineceğimi bilemedim, üşendim. Tembellik için bahane ettim aslında. 

Bugünün filmi Wim Wenders'ten 1984 tarihli bir belgesel, Tokyo - Ga. 

Wenders bu filmde ünlü Japon yönetmen  Yasujirô Ozu'nun sinemasını, onun anlattığı Tokyo'yu bulma çalışması eşliğinde anlatıyor. 

Belgeseli ilgiyle izledim ve filmden sonraki niyetim bir kaç Ozu filmi izlemeli oldu. 

Bugün evde oturupdurunca günün çiçekleri geçen haftadan geldiler,

Bodrum'dan, bahçeden çuha çiçekleri...