İstanbul'un havasından mı, kalabalığından mı, enerjisinden mi neyse artık, tatilden sonra evdeki ilk gecede on gündür olmayan bir şey oldu ve gecenin ortasında hoop gözlerim açıldı, yine.
Bu hafif gece uykularının tek istisnası son on günde Bodrum yarımadasının çeşitli yerlerinde tüm gün temiz havada dolaştıktan sonra yaşamış ve geceleri mışıl mışıl uyumuştum.
Sabah dinlediğim ve izlediğim bir videoyu buraya ekliyorum.
Müzede Pazartesi başlıklı videoda arp sanatçısı Güneş Hızlılar'ın çaldığı nefis parçaları dinlerken İş Bankası Resim Heykel Müzesinde sergilenen bazı eserleri de izleyebilirsiniz.
Dün akşam Kadın Milli Voleybol takımımızın maçları başladı. İlk maç Japonya ile oynandı ve yine bir Japonya maçından sonra başlayan 22 maçlık bir yenilmezlik serisi dün gece bitti.
Bu akşam Hollanda maçı var, bol şans diliyorum kızlara.
Ruhum halen oralarda dolanıyor, ne yalan söyleyeyim.
Öyleyse, bir kaç kez önünden geçtiğim, her seferinde yüzümü gülümseten bir Bodrum evinin çatısını size de göstereyim.
Gülümseten ayrıntı, çatıdaki su oluğunda yetişen çiçekler...
bence istanbula gelince, yapılacak işler de beynine üşüşmüştür, o yüzden uyuyamamışsındır cancağızım. tatil gibisi var mı yahu
YanıtlaSilŞulem haklısın hem de ne üşüştüler! Dün gece daha fena geçti üstelik...
SilTatilde olmasak da zihindeki tatil modunu açmak imkanımız olsa keşke. :))
Birkaç yan evde bir komşumuz var. Adamcağız bahçesine havuz yaptırdı sonra bir kamyonetle kum getirip döktürdü sonra iki şezlong bir şemsiye koydu, bu iş nereye varacak diye bekliyorum ama adam resmen tatili evine getiriyor adım adım. Biz de bir benzerini işte begonvildir sardunyadır, o şekilde yapmıyor muyuz?! Gözlerini kapat, hayal et….
SilGözlerini kapatıp hayal etmek bana yetmiyor, fiziksel varlığımla "orada" olmalıyım. Huysuzum evet! :))
Sil