Uzun zamandır ilk kez, ev dışına demeyeyim, apartman dışına çıkmadığı bir gün geçirdim.
Dünkü sabahki hafif nevazil hali akşama doğru biraz ağırlaştı, aksırıp tıksırmaya başladım.
Bulaşıcı bir şeyse anneme sebep olmayayım diyerek, ev içinde ne kadar olursa o kadar uzak durmaya çalışarak, adaçayı, zencefil, ilaç takviyesi ile akşamı geçirdim.
Sabah uyandığımda daha iyi gibiydim, sıcak banyo, ilaç filan derken, mutfağa girip bakla ve yaprak bezelye pişirecek kadar toparlandım gibi oldu.
İyileştim sanmayı daha fazla abartmayayım dedim ve öğleden sonrayı ayaklarımı uzatıp film izleyerek geçirdim.
Yorgos Lanthimos'un Poor Things / Zavallılar 'ı kaç zamandır aklımdaydı, seyretmeye fırsat bulamamış, sinemada denk düşememiştim.
Lanthimos bir dahi mi deli mi zaman gösterecek belki, fakat hikayelerin altını üstüne getiren anlatımı, objektifi, dekor ve giysileri bir bütün halinde kullanışı müthiş etkileyici.
Eminim filmlerinden hoşlanmayan da çoktur, fakat ben sinemada yaptıklarını beğenenlerdenim. Bu filmdeki Frankeştayn esinli hikayeden yola çıkarak genelde özgürlük ve özelde kadın özgürlüğü konusunda anlattıkları önemli, bence.
Bu arada Emma Stone, Willem Dafoe ve Mark Ruffalo'nun filmin değerini artıran oyunculuklarını es geçmemek lazım.
Arkasındaki binanın renkleri arasında çiçekleri biraz kaybolur gibi oldu, hayal gücünüzü kullanırsanız sonuç daha iyi olacak.
Bugünün en güzel üç şeyi ; Manolya ağacının görüntüsü. anne sevgisi ve farklı bir film oldu. Manolya ağacının resimlerini bile son zamanlarda görmemiştim, muhteşem. (Hayal gücümden çok az yardım aldım.)
YanıtlaSilGeçmiş olsun, öncelikle bitkisel takviyelerle önlem almak ne güzel.
Sevgiyle.
Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim Sevgili Makbule Hanım. <3
SilYazdıklarımdan güzellik duygusu aldığınız için de ayrıca teşekkürler, sevgiler.
canım ya, geçmiş olsun. film konusunda pişti yapmışız, ben de poor thingsi izleyip blog ziyaretine gelmiştim :)
YanıtlaSilPişti! O vakit. :))
SilSağol canım, öyle inceden fazla zorlamadan geçecek umuyorum. :)
Geçmiş olsun Sevgili Okul Arkadaşım. Film konusunda aynı fikirde olmamız nedense şaşırtmadı beni:))
YanıtlaSilTeşekkür ederim Sevgili Okul Arkadaşım ve yaşasın sinemasever dostluk. :)
Silbu manolyayla İstanbul'a ilk taşındığımızda tanışmıştım. önce tomurcukları gördüm bayılmıştım, çiçekler açınca ise güzelliklerinden bir şok yaşamıştım. v ve itiraf ediyorum yorgos lanthimos filmlerini izleyemiyorum ben :))))) poor things'le tekrar deneyeceğim.
YanıtlaSilManolyanın yapraklı ve yapraksız cinsleri bir arada İstanbul'un bahar ve yaz güzellikleri. :)
SilLanthimos zor bir yönetmen, sevilmeyince insanı yorar. ;)
Çok geçmiş olsun Sevin'ciğim. Poor things'i sevmeyenlerdenim ben de.
YanıtlaSilSağol canikom. :)
SilOkumuştum yazını, hatırlıyorum sevmemiştin.