Bir Cuma daha...
Pazara gitmeli, bir iki iş halletmeli, annemin ekmeğini, ilacını almalı, kardeşimle konuşmalı, yemek yapmalı tarafından.
Sıradan olmayan annemin tansiyonunun yükselmesi, sakin kalmaya çalışarak gerekli müdahaleleri yapmak.
Biz koşuşturur iş yetiştirmeye çalışırken yaşlı insanın rutin hayatının muhtemelen verdiği ek bunalma hissinin sonucuydu belki de tansiyon yükselmesi.
Bilemiyorum.
Bildiğim, yaşlılık çoğu durumda çoğu yaşlı için zor bir süreç, sağlık sorunları varsa ki olmaması nerdeyse imkansız, daha da zor.
Şöyle bir çelişki var, yaşlı insan sıkılmasın, bunalmasın arzusuyla sürekli yanında olmaya kalkarsanız, bu defa onun yanındaki gönüllünün hayatı ona adapte olmuş şekilde akıyor.
Bu da bir fedakarlık ki bunu yaşayanın aynı zamanda kendi hayatından uzaklaşması bir çeşit haksızlık.
Birdenbire günün notları iç dökme yazısı haline dönüştü, değil mi?
Neyse, bugünlük böyle olsun izninizle.
Baharda C.ciğimin getirdiği tohumlardan çıkan Latin çiçekleri yaz boyunca açtılar.
Sonbaharda bozuldular, soldular, çoğunu saksıdan çıkardım.
Meğer içlerinde dayanıklı bir tane varmış, kış boyunca yavaş yavaş büyüdü, aferin ona.
karışık işler bunlar ekmekçim. karışık, yorucu...ne desem bir eksik olacak, susuyorum o yüzden. ama sana sarılıyorum. en kocamanından
YanıtlaSilSağol canım Şulem. <3
SilSizi çok, ama çok iyi anladığımı söylemek istedim Sevgili Okul Arkadaşım.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Sevgili Okul Arkadaşım, verdiğiniz destek gerçekten kıymetli, sağolun. :)
Silsevgili s. sımsıkı sarılıyorum diyerek ben de susacağım.
YanıtlaSilCanım Z.cığım, hepimiz benzer sınavlardan geçiyoruz sanırım. Teşekkür ederim çok. <3
SilSelam kolay gelsin.. Siz elinizden geleni yapıyorsunuz. Zor bir konu. Beklentiler, yalnızlık, kendi hayatınız çift taraflı bir durum. Sevgiyle kalın.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Zehracığım, anlaşılmak insana iyi geliyor. :)
SilGünlük hayatta her şeyi bir arada oldurmaya çalışmak zorluyor bazen.
Sandviç Kuşağı... Kendi evladına yük olmamak için bağımsız yaşlanan ama kendi ebeveyninin beklentileri ya da toplumsal gelenekler, kendi vicdan ve doğrular nedeniyle onları da bırakamama, herkese koşma, herkesi nazlama, ve sonunda sandviç gibi sıkışıp kalma... Sen genelde dengesini çok güzel tutturuyorsun; kendine de vakit ayırıyorsun seni seven ve sevdiklerine de. Ama işte bazen de zorlanıyor insan.. Teyzem de aynı durumdaydı, şimdi de eşine bakıyor, yaş oldu 72, bu kadıncağız ne zaman kendine zaman ayıracak bilemiyorum.......
YanıtlaSilsandviç kuşağı şahane bir tanımlama!
SilC.ciğim, yazdıklarını hüzünle karışık bir gülümsemeyle okurken, son cümlede kendime şöyle bir pay çıkardım itiraf ediyorum, "neyse ki benim bir kocam yok, sırada bekleyen!" :))
SilHayat beklemiyor ve geçen gün ömürden gidiyor, olan bu... :(
Sandviçler buraya Şulem. :))
Sil