24 Ocak Çarşamba

İncecikten tozur gibi yağmurlu ve kara bulutlu bir gün daha...

Annem bugün teyzemle konuşurken şöyle şakır şakır yağmıyor ki, barajlar nasıl dolsun deyince, hemen açıp İSKİ baraj doluluk çarkını gösterdim, daha ne olsun dedim % 63,59 olmuş.

Aa! Yağmuru da beğendiremedik, bizimkilerin bardağın boşunu görmesi adetten ne de olsa.

Bugünkü mutfak faaliyeti kereviz çorbası ve kıymalı karnabahar üzerineydi. Çorba tenceresini anneme götürdüğümde vakit öğlene geliyordu.

Öğleden sonra kardeşin gelecek dedi annem, Afiyet Börek'ten ay çiçekli kurabiye alırsan iyi olur, evdekiler bitti.

Ben evden çıkana kadar kardeşim kapının zilini çalmıştı bile. Ve fakat ısmarlanan kurabiyeler akşamüstü gelecekmiş, istersem sipariş yazsınlarmış, 16:30'da gelir alırmışım. Yazıldık sipariş listesine, haliyle.

Eve dönerken başka pastaneden çay yanına atıştırmalık sakallı sandviç aldım ki elim boş gitmeyeyim.

Sipariş toplama saati geldiğinde kızım da tatlı bir şeyler almaya heves etti ve neler var görmek için benimle geldi. Zira bizim bu meşhur mahalle pastanesinde öylesine hızlı bir ürün değişimi var, inanılmaz.

Ürünler sırayla  günün belirli saatlerinde geliyor, meraklısı ya da yetişeni hemen alıyor, bir saat sonra o ürünün devamını bulamıyorsunuz. 

Neyse, gönlüne göre birkaç çeşit tatlı buldu, üç çeşitten üçer parça aldık, siparişimizi ve tatlımızı almış olarak mutlu mesut pastaneden çıktık. 

Kaç defadır gözüme takılıyordu bu özlü söz, bugün kızım tatlı siparişini beklerken çekmiş,

Pastanenin sahiplerinin ya da işletmecilerinin Trabzon'lu olduklarını söylemiş miydim?

Atara bakarsanız, mahallemizin sakinleri pastane ahalisini bıktırmış ki onlar da sert çıkmışlar.