18 Ocak Perşembe

Bugün huzurlarınızdaki post, blogdaki bir bir bir birinci yayın. 

Ne diyorsan açık söyle dediniz haklısınız, kısaca yazayım, anlaşılır olsun; 1111. post bu.

Blog tarihimin bu önemli gününü şenliklerle kutladık desem, gerçeği yansıtmayan abartılı bir ifade olur. Bugün yaptığım bir önemli faaliyet, bu kış ilk kez evde kestane kebap yapmaktı. Öğleden sonra kardeşim annemi ziyarete geldiğinde, aile büyükleri konulu sohbetler yaparken kestanelerimiz yedik.

Dün akşamki fırında karnabahar, sofradaki herkes tarafından (annem dahil!) pek beğenildi, göğsümü gererek söyleyeyim.

Hemen tarifini vereyim:

Orta boy bir karnabaharı çiçeklerine ayırıp, enine bir kaç parçaya bölerek kestim. Bir kenarda iki küçük soğanı salata soğanı gibi doğradım, bir kaç diş de sarımsak çenttim. Üzerlerine kekik, kimyon, karabiber, kırmızı biber, tuz ve zeytinyağı ekledim, karıştırdım. Sonra bu karışımla karnabaharları birleştirdim. Üzerine bir kase kadar haşlanmış nohut ekledim. Fırın tepsisine yağlı kağıt serip karışımı üzerine serdim. Yaklaşık 40 dakika 180 derecede pişti. Servis yaparken üzerine biraz sarmısaklı yoğurt dökülünce, nefis bir lezzet oldu.

Fırında nohutlu baharatlı  karnabaharı takdimimdir.

Fotoğrafı biraz astigmatik bir açıyla çekmişim galiba, anlayamadığım bir yamukluk var.