Sabah dünden yarım kalan filmi bitirdim, özellikle bildiğimiz ya da alıştığımız doğa görüntülerinden farklı bir tabiata ait görüntüleri ve fotoğraf karesi şekline filmin donduğu noktalardaki vurucu anlatımıyla, etkileyici bir İzlanda filmiydi.
Akşamüstü bir süredir izleme listemde olan "The Broken Circle Breakdown / Kırık Çember" isimli 2012 yılı yapımı, Belçika'nın yabancı dilde Oscar adayı olmuş bir drama filmi izledim.
Bana öyle geldi ki bu üzücü bir hayat dramını konu edinen filmin yönetmeni Belçikalı olmasaydı, başka her şeyiyle bir Amerikan bağımsız filmi olabilirdi.
Dünkü biteviye yağmurdan sonra sabah güneşin parlaması çok hoş sürpriz oldu. Meteoroloji tahminleri yağmurun duracağını söylemişti evet, insan yine de o kapalı havadan sonra güneş görebileceğine emin olamıyor.
Kahvaltıdan sonra bir fasıl mutfakta kaldım, yemek yaptım ve sonra kaç gündür burnumda tüten ağaçlı bir yerde olmak arzusunu daha fazla ertelememeli, güneş kaçmadan dışarı çıkmalıyım dedim.
Uzun zamandır Fenerbahçe Parkı'na gitmemişim, sonbaharda gitmediğimden eminim, en son yaz başında mı gitmiştim acaba?
Suadiye'den Marmaraya bindim, Feneryolu'nda indim, Fenerbahçe'ye doğru yürüdüm. Hava soğuktu, hafif rüzgar vardı, güneş bulutların arasına girip çıkıyordu.
Park oldukça tenhaydı, hızlı hızlı yürüyen bir kaç kişi, manzara seyreden bir kaç kişi, Kadıköy Bostanı'na gelmiş ekili bitkilerini kontrol eden bir kaç kişi vardı. Havadan olsa gerek, hiç düğün fotoğrafçısı yoktu, şükür. Kediler yine parkın tek efendisi havasında geziniyordu.
Dönüşte caddeye yürüdüm, otobüs geldi, bindim. Bu defa Suadiye'de otobüsten indim ve eve yürüdüm.
Bugünkü adalar manzaramız açı farkı nedeniyle Yassıada ve Sivriada odaklı oldu.
Günün rüzgarını seven pek çok tekne de açıklardan geçiyordu.
Sevdiğimiz diğer adaların eksikliğini hissetmeyelim,
Tepedeki kara bulutlara aldırmayın, güneş aradaki açıklıktan ışıklarını göndermeyi başarıyordu.
Fotoğrafı büyütürseniz göreceksiniz, adaların arka sırasından Yalova kıyıları da görüntüde.
"Kırık Çember"i Zeren bizdeyken netten mi, DVD'den mi bilemedim şimdi, izlemiştik. Sona doğru birbirimize çaktırmadın ağlayışımız aklımda, çok hüzünlü bir filmdi. İlk fotoğraf çok güzeldi. Bugün burası da güneşli ama soğuktu. Evde uyuzlandım durdum...
YanıtlaSilGerçekten hüzünlü filmdi, hikaye inanın içini acıtıyordu.
SilBen de ilk fotoğrafı beğeniyorum, diğeri uzak düştü biraz.
Burası da soğuktu, halen bugün de soğuk. :))
Filmi not aldım bende bir izleyim bakalım, iyi haftalarınız olsun.
YanıtlaSilDokunaklı bir film, ama iyi seyirler olsun. :)
Silbu haftasonu istanbul yağmurlu, ankara inadına güneşliydi. ruh hallerimizin dengesizliği şehirlere de yansıdı herhalde! ya da tam tersi :P
YanıtlaSilCumartesi yağmur göz açtırmadı gerçekten, sonra pazar soğuk ve güneşli oldu. Bilemeyeceğim artık, havanın ruhu mu ters bizimkiler mi? :))
SilFotoğraflar şahane, parktaki kedileri çok net hayal edebildim:))
YanıtlaSilPark kanapelerine filan yayılmış oturuyorlardı, o derece komiklerdi. :))
Sil