Hani derler ya, güneşin altında anlatılmamış bir şey yoktur. Şimdi baktım bu sözü Ciçero'ya atfen "bu gök kubbe altında söylenmemiş söz yoktur" diye de ifade ederlermiş.
Bugün sinemaya gittim. Bir aydan fazladır adını duyduğum, beğeniyle söz edilen ve aldığı ödül de cazibesini artırdığı için izlemek istediğim bir film vardı, bir türlü denk gelememiş, sinemaya gidememiştim.
Bugün CKM'de son gösterim gününde günün tek seansında filmi Bir Düşüşün Anatomisi'ni yakaladım. Uzun süredir gösteriliyor olmasına rağmen, yine de dolu bir salonda filmi seyrettim.
Baştaki cümleyi buraya bağlayacağım işte, o amaçla yazmıştım.
Bir film veya kitap defalarca anlatılmış biraz mahkeme biraz şüphe temalı bir konuyu tekrar anlatmaya giriştiyse, biz izleyiciye, okuyucuya karşı bir miktar ağzıyla kuş tuttuğunu göstermek zorunda kalıyor. Kalmalı da, aksi halde sakız olmuş bir konuyu neden merak etmeliyim, değil mi?
Son cümlemi yazayım, bu filmi kaçıracağım düşüncesiyle telaşlanmasam olurmuş. Ne var ki, filmi seyretmeden böyle düşüneceğimi bilemiyordum, haliyle.
2019 Kasım'ının son günleri, Ankara'ya kızımı ziyarete gitmişim,
Çankaya Botanik Parkı'nda geziyoruz, sonbahar renklerinin tadını çıkarıyoruz,
Ağaç o günün anılarından,
ay ben filmi duymamışım bile, son günlerdeki (aylardaki) dünyadan kopuk halimin en büyük göstergesi! neyse ki çok bir şey kaçırmamışım :)
YanıtlaSilBen sana anlatırım Şulem ve zaten kaçırmış değilsin. :)
Sil