Ne yağdı ne yağdı!...
Geceden beri süren lodos fırtınası, denizden topladığı tüm nemi öğlenden itibaren şehrin üstüne indirdi, sanırım. Filmlerde izlediğimiz muson yağmurlarına benziyordu, yağan yağmurun tarzı.
Bakalım, iklim değişikliği yumuşak adı altına saklanan iklim krizi daha nelere neden olacak?
İki gün önce radyoda sabah programında dinlediğim müzik çok hoşuma gitmişti. Aradım buldum, meğer Kalan Müzik'ten yayınlanmış bir albümden imiş.
Arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu çalıyor, Madrid'de Sabah, burada.
Bugün annemin evinde, onun için çok önemli, kaç gündür heyecanını çektiği bir mini davet vardı. Büyük ve küçük dayım ile annemin kuzenleri yemeğe geleceklerdi. Lodos nedeniyle deniz ulaşımı iptal olunca, küçük dayım adadan gelemedi, biz de eksik kadroyla da olsa bir sofra başında toplandık ve Malatya usulü etli bulgurlu lahana sarmasının ana yemek olduğu güzel lezzetleri paylaştık.
Çok şükür günümüze.
Fırtınadan kaçırdım, salon gülü yaptım balkon gülümü,
O da bir açarak, bir gonca tutarak sevgisini gösterdi.
İstanbul her duygusunu uçlarda yaşayan insanlar gibi. yağmur yağmıyor diye dertleniyorduk, şimdi yağıyor ama bu deli gibi yağış da korkutucu vallahi!
YanıtlaSilah, doğru, dayınlar adadan gelecekti değil mi? ve bu havada gelmek mümkün olmadı tabii. hay allah...
Bak işte! Yine aynı şey oldu, dünden sonra bugünkü havayı bekler miydin? :))
SilEvet, adadan gelemediler, kısmet işte.