Gündüz saatlerinde ana oğul gezmesi yapabileceğimiz anlaşılınca seçenekleri sıraladım; ada sefası yapabiliriz, Sultanahmet gezmesi olabilir, İstanbul Modern'in yeni yerine gidebiliriz ya da başka ne istersen...
Tüm seçeneklerin cazibesi ayrı olunca, hepsinin üzerinde birer düşünme süresi oyalanıldı ve sonuçta "Sultanahmet olsun, köfte yeriz ve Yerebatan sarnıcına gideriz" seçildi.
Hava yine mevsim normallerinin üzerinde, ılık ve biraz pusluydu. Sirkeci Marmaray istasyonundan çıkıp Ankara caddesinden Cağaoloğlu'na doğru tırmanırken sıcaktan biraz bunaldık. Bab-ı Ali ile Nuruosmaniye caddelerinin köşesindeki simitçiden aldığımız simit ve çatalları yiyerek yürürken Divanyolu'nun köşesine, Türkocağı'na ulaştık bile. Gelmişken Türkocağı'nda nefeslendik, oğlum çay ben kahve içtik.
Caddenin karşısına geçtik, Şerefiye sarnıcına bir bakalım dedik. Şu sırada özel bir sergi yokmuş, belirli saatlerde ses ve ışık gösterisi yapılıyormuş, içeri girmedik Piyer Loti Caddesinden yürüdük Divanyolu'na tekrar kavuştuk.
Biraz daha yürüyünce, yıllarımın geçtiği Sultanahmet eski adliye binasının hemen karşısındaki Binbirdirek sarnıcına geldik, içeri girdik, gezdik. Sarnıcın içi, daha önceki gelişlerimden çok daha bakımlı haldeydi. İçeride zemindeki su çok azdı.
Binbirdirek'ten çıkışta bir Sultanahmet turu attık, dikilitaşlara baktık, Sultanahmet camiinin avlusuna girdik, Ayasofya'ya uzaktan selam verdik ve önünde upuzun bir içeri girme kuyruğu bulunan Yerebatan sarnıcına ulaştık.
Haliyle kuyruğa girdik, neyse kuyruk hızlıca ilerledi ve Yerebatan sarnıcını yeniden düzenlendikten sonraki halini gördük, gezdik.
Sarnıçlar gezimizin sonunda koşar adımlarla Sultanahmet köftecisine gittik, karnımızı doyurduk. Biz Yerebatan kuyruğunda beklerken arayıp irmik helvası ısmarlayan annem için paketimizi de aldık ve dönüş yoluna geçtik.
Günün yıldızı Yerebatan sarnıcının sonsuza uzanırmış gibi duran sütunları...
Yerebatan sarnıcını ilk 1967'de, son 2011'deki gelişimde gezmiştim, yeni hali için meraktayım. Ne güzel gezmişsiniz anne-oğul, sefanız olsun...
YanıtlaSilİstanbul en güzel turist gezdirirken geziliyor Leylakcığım. :)
SilBiz de tadını çıkardık, çok güzel oldu. :)
Sağolasın ben de sayende merak ettiğim bir sürü yeri görebildim...
SilYine göreceğiz Leylakcığım. <3
SilSimit ve "çatalları" yerken derken? 🧐
YanıtlaSil:))
SilElinfcığım, İstanbul'da simitçi tezgahlarında susamlı çıtır simit satılır, bir de çatal çörek ve açma da satılır. ;)
Tezgahın asıl ürünü susamlı simittir, (ona son senelerde ayçiçekli simitler de eklendi) onun yanında az da olsa çatal çörek (kısaca çatal denir) ve açma da vardır.
Çatal çörek fotosu ve de tarifi şurada:
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87atal_(%C3%A7%C3%B6rek)
ya bu elifanım çok cahil değil mi :P motor bilmez, çatal bilmez, ne yapacağız biz bununla ekmekçim :P
SilNe yapsın Elifınt? Angara bi guru tarla, Ankara'da deniz olsa, çatal filan da bilirdi. :))
Sil