4 Ağustos 2023 Cuma

4 Ağustos Cuma

Bugün pazarda yaptığım bir alışverişin ödemesi beni şaşkına çevirdi. 
Şimdi anlatacağım akışa ekonomistler ne der bilemiyorum, ancak bana sorarsanız memleketimiz her şeye rağmen ayakta duruyorsa bu ve benzeri nedenlerle...

Sabah hava iyice kavurucu olmadan bir fasıl pazara gittim, meyve sebze alışverişini yaptım. Dün geceden annemin yeni yardımcısı R.ciğimle sözleşmiştik, pazar arabasını getiririm, elimiz boş olur, yeniden birlikte çıkarız, demiştim. Niyetimiz, hafta içi butik AVM'mizin çeşitli mağazalarında arayıp bulamadığımız pamuklu taytlara bakmak ve anneme pijama altı almaktı. 
Aradıklarımızı karşılıklı sayılacak iki tezgahta bulduk, fiyat uygun olunca düşündüğümüz gibi birer tane almak yerine ikişer tane almaya kalkınca nakit para yetersiz geldi.
Kredi kartı alıyor musunuz soruma bir tezgahta "alırız ama komisyonu var, İBAN vereyim" denince ilk şaşkınlığı geçirdim. İkinci tezgahta daha kesin ifadeyle "kart yok, İBAN var" cevabını aldım. 
Satıcılardan bir tanesi üzerinde İBAN numaralarının ve ismini yazılı olduğu ve asetatla kaplanmış bir kart verdi, diğeri yanıma geldi, İBAN numarasını telefonuma not etmem için söyledi.
Şimdi ben borçlu kalmayı sevmeyen bir insanım, eve gelir gelmez satıcılara ödemeleri yaptım da bu devirde herkes öyle midir, bu insanlara ödeyeceğim deyip ödemeyen olmuyor mudur, satıcılar nasıl bir güven ve tecrübe ile böyle bir ödeme seçimi yapıyorlar?
Bilemedim doğrusu...
 
Bu ara Japon edebiyatının izindeyim. 
Dün bitirdiğim Kafu Nagai'nin "Rekabet: Bir Geyşa'nın Öyküsü" romanından hemen sonra Aoko Matsuda'nın öykü kitabına başladım.
Kafu Nagai, yaşadığı dönemin (1879 - 1959) en ünlü yazarlarındanmış, Tokyo'nun arka sokaklarını ve ayrıksıların yaşamını en iyi anlatan yazar kabul edilirmiş. Gerçekten de kitabı bitirdiğimde, geyşaların, yaşadıkları mahallelerin, kültürlerinin vb. benim uzaktan şöyle bir bildiğimden çok daha fazlasını öğrenmiş oldum. 
Aoka Matsuda'nın öyküleri, kitabın arka kapağında Japon halk masallarının feminist ve tekinsiz yeniden yorumları olarak tanımlanmış. İlk öykü bitince ne denmek istendiğini anladım ve okuduklarım hoşuma gitti. Bakalım devamındaki öyküler  nasıl gelecek?



Yine Suadiye'deki kayıkhanenin köşesindeyim,
Vee zakkumları seyrediyorum, 
Koyu pembeler, açık pembeler, tek katlılar, katmerliler...


9 yorum:

  1. Benim kuaförde kart çekerse çekim ücretini de dahil ediyor rakama, o ödeme yapmıyor bankaya bizim cepten tahsil ediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eh işte, herkes sıcak para peşinde, muhtemelen faizler yükselince komisyonlar da artıyor.
      Gücü gücü yetene...

      Sil
  2. Eski köyde daha neler göreceğiz Sevgili Okul Arkadaşım, Rabbim bizi es geçti ama dünyadaki diğer milletleri korusun, ekonomistin cahilini nasip etsin, çok bileni fena uçuruyor çünkü:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Sevgili Okul Arkadaşım, özel bir korunma şemsiyesi altındayız, mutlu mesut yaşıyoruz. Evet evet... :))

      Sil
  3. insanlar ne yapacaklarını şaşırdılar artık...ne desek boş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte herkes bir yol arıyor, nefes almaya çalışıyor Şulem.

      Sil
  4. iban vermek yaygınlaşmış demek:) Komisyon çok alınıyorsa demek, yakında havale ücreti de artar bankalarda .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki, bu da beklenen hareketlerden. En azından müşteriyle pazarlık konusu yapılır.

      Sil

Hoşgeldiniz!