29 Ağustos Salı

Allahın günü "sıcaktan yakınmayacağım" diyorum, derken bir de bakmışım "öff sıcak, pöff nem" teranelerine başlamışım. 

Tahminlere göre, bu sene Eylül günleri de ortalamadan daha sıcak olacakmış. Neyse ki günler kısalıyor, güneşin eğimi artıyor ve sıcak saatler günün daha az bölümünü işgal ediyor. 

Birddetective Emin Yoğurtçuoğlu kaç gündür orman alanlarında endüstriyel satış için kesilen ağaçlardan söz ediyor. Bu kadar çok kesim yapılmasının sadece ağaçlar ve orman alanları için değil, özellikle orada yaşayan canlılar için de pek fena olduğunu / olacağını anlatmaya çalışıyor. 

İnsan denen yıkıcı canlı türünün, homo sapienslerin topunun zarar göreceği gerçeğine ise bizzat o canlı türü kulaklarını tıkamış durumda. Bundan endişe duyan küçük bir azınlık ne kadar çırpınsa boş, yalnızca ve sadece para konuşuyor. 

Haydi bakalım, yine "ben gamlı hazan" kafasına girdim, olana bak.

Şunu yazayım hiç değilse, akşamüstüne doğru havanın biraz serinlemesini beklerken şöyle bir uzandım. Aklıma geldi, 4 nefes al, 4 tut, 4 nefes ver, 4 tut nefes çalışması yaptım. Nefeslerin hikmeti olsa gerek, gevşemiş  dalmışım, yarım saat kadar uyumuşum. 

Kısa ve dinlendirici öğleden sonra uykusu, daha ne isterim ki?

Kapı önünde karşılaştık komşucuğumla, ayaküstü dertleştik,

Onun annanesi benim annem ve teyzem  benzer sıkıntıları yaşıyor,

Sıkıntıda olanlara ve onların yakınlarına gelsin bu gülpembe...