Dün gece yatmadan önce bir süre balkonda oturdum -bu defa sandalye arızası çıkmadı, neyse- ve dolunayı seyrettim. Bir kaç fotoğraf çektim, cep telefonuyla olunca istediğim sonucu alamadım haliyle. Boş verdim, izlediğim bana yeter dedim.
Sabah erken uyandım, pencere açık yatınca sabahın sesleri odaya daha çabuk doluşuyor, kapatırsam da sıcak basıyor. Yaz mevsimindeyiz olacak o kadar, ben gibi yazı az severler anlaşıyoruz aramızda...
Bir şeyler okudum dinledim filan ayağa kalkma zamanı geliverdi.
Dün dinlediğim bir konser kaydını not almıştım. Bugün tekrar girdim, dinledim. Tunus asıllı udi Anouar Brahem (Enver İbrahim) 'in çeşitli konser kayıtlarını buldum.
Oldukça yakın tarihli bir tanesinin linkini ekleyeyim buraya.
Sanatçının kim olduğunu araştırırken bir caz web sayfasına denk geldim, içerikte yok yok, biraz gezdim dolaştım. Bakmak isterseniz, şöyle bir tık!
Dünkü ay fotoğraflama eğlencemin hoşlandığım bir karesi,
Ayın şavkı vurmuş balkonun mermerine,
O yetmemiş evlerin ışığı da yansıyıvermiş yanına...
aynı durumdayız :) pencere kapanamıyor, açıkken de martı, karga, yüksek sesle konuşarak sabah namazına giden amcalar ve başka her şey odamın içinde sanki :) ha, onlar olmasa sanki çok mu uyuyorum, o da ayrı tabii :)
YanıtlaSilfotoğraf şahane çıkmış şekerim
Fotoğraf değil eh fena değil de aslı çok güzeldi dolunayın. :)
SilGün gün daha beter oluyor bu nemli gece uyuyamaları, dün gece daha fenaydı sanki...
dış seslerle uyanmak sinir bozucu, sabahın tüm enerjisini alıp götürüyor:(
YanıtlaSilBizde önce martı çığlıkları, sonra karga gakları oluyor, onu savuşturduktan bir süre sonra trafik sesi başlıyor. Gerçekten enerji emiciler.
SilBizim evden ay görünmüyor. O kadar üzülüyorum ki.
YanıtlaSil"Yeni bir eve geçersek, muhakkak ay görünmeli" diyorum eşime:)
Yaa! Biz şanslıyız demek ki, doğu batı doğrultusundayız, ay da güneş de hakkını veriyor doğrusu. :)
Sil