Bugün ilginçti; arkadaşlarımdan çeşit çeşit haberler aldığım, haberler verdiğim enformasyonu yoğun bir gündü.
* Sabah Şulemle çabuk verilmiş bir karar sonucu erkenden Suadiye Welldone'da buluştuk. Ayağımızı sürümüş olmalıyız, arkamızdan pazar kahvaltısı kalabalığı bastırıverdi.
İki saat sonra kahvaltı üzeri kahvelerimizi de içip, yanısıra hızlı bir hayat akışı paylaşması yapmış olarak mahallelerimize doğru yürüyüşe geçmiştik bile.
** Sonraki buluşmam sevgili komşucuğum E.cığımla mahallemizin butik AVM'sindeki Kahve Dünyası'nda oldu. Bu defa ikimiz de dondurma yemeği tercih ettik ancak birbirimizi karşılıklı olay akışı bildirimleriyle şaşırtmak konsepti devam etti.
Yaklaşan yağmur ve soğuyan hava sohbeti uzatmamızı kısmen engelledi ama olsun, hasret gidermiş olduk.
*** Anneme uğrayıp eve döndükten sonra Elektracığımı aradım, oğlunun eğitimini yüz akıyla tamamlayıp master derecesini almasını kutladım. O da kızımın mezuniyetini kutladı. Oysa sanki daha dün yolcu etmiştik çocukları yadellere, meğer tam bir sene geçmiş bile...
Bu arada karşılıklı "yaaa, aaa öyle mi" haberlerini aktarmayı da ihmal etmedik.
Bugüne ek bir başlık açayım, çünkü az önce çok sevgili arkadaşlarım S.ciğim ve rahmetli H.cığımın büyük oğulları yönetmen Ziya Demirel'in Altın Koza Film Festivali'nde yarışan filmi "Ela ile Hilmi ve Ali"nin En İyi Film, En İyi Yönemen ve En İyi Senaryo ödüllerini aldığını büyük mutlulukla öğrendim.
Şimdi tam teyze lafı edip, "bebekliğini bilirim ben Ziya"nın dememek için kendimi zor tutuyorum ve bu mutluluğun şerefine demiş oldum!
Dip Not:
Yokluğumda açan ve döndüğümde kendisini görmem için sabırla bekleyen sarı gülüm,
oh ne iyi ettik kahvaltıyı birlikte yapmakla :)
YanıtlaSilaltın kozayı kazanan filmden haberdardım tabii ama senden yana ahbaplık da varmış demek. ne gurur verici bir şey. bence "küçüklüğünü bilirdim" de iç rahatlığıyla :)
Çok iyi yaptık, afiyet oldu. :)
SilDedim bile, hatta "az kucakta dolaştırmadım" bile diyebilirim. :))
Ben de kutluyorum Çiçek Kız'ı ve Elektracığımın oğulcuğunu. Yolları açık olsun. Ve bir şarkı doladın dilime şimdi, annem çok söylerdi: "Sarı gülüm var benim/Garip gönlüm var benim/Ölüm var ayrılık yok sarı ela gözlüm/Böyle de kavlim var benim"
YanıtlaSilAminn Leylakcığım, sağolasın. :)
YanıtlaSilŞarkıyı bilmiyordum, aradım buldum, dinledim., Müzeyyen Senar söylüyordu. Bir de Bulgaristan macirlerinin çok sevdiği Kadriye Latifova söylermiş ve sevilirmiş.
Burada: https://youtu.be/GT-3zl9pDCw