* Ağustos'un ikinci yarısı Ekmekcikız'ın nemle sınanması günleri olacak gibi duruyor. Yaz severler kusuruma bakmasın, ancak bu nemli hava benim dengemi bozuyor. Yapacak bir şey yok, vücut termostatımın ayarı böyle, nem yükselince önce hararetim yükseliyor sonra şıpır şıpır terliyorum. Neyse, fazla abartmaya gerek yok bu da geççek!
Yazın sonuna geldiğimizin işaretlerinden bir gün ışığının kırılmaya başlaması ise diğeri de leyleklerin dönmeye başlaması. Üç gündür arada balkona çıkıp leylek var mı diye kafamı havaya dikiyorum, henüz göremedim.
** Bugün kaç gündür süren boyun tutulmasını azalmış hissedince, arka sokağımızdaki kuaföre gidip saçımı boyattım. Niyetim hava fazla ısınmadan işimi halletmekti, -ki, vakitlice gittim de- ne var ki boya sonrası yıkamanın ardından saç kesilirken başımın ıslak halinde bile şıpır şıpır terlemeye devam edince, gülüp geçmek tek çare kaldı.
Bu arada, caddedeki kuaför fiyatları boyumu aştığı için yeniden mahallemize terfi etmiştim, burada da fiyatlar eski cadde fiyatları ayarına gelmiş.
*** Günün en harika eylemi, MUBİ'de yönetmen Wim Wenders'in Bueno Vista Social Club filmini izlememdi.
Filmle aynı isimli albüm bir zamanlar ailece yolculuklarda dinlediğimiz müziklerin başında gelirdi. Filmi izlerken. bir yandan albümü dinlediğimiz günleri andım, diğer yandan filmdeki zamanı, oradaki müzisyenlerin hayatlarının akışını düşündüm. Filmin kaydından 20 sene sonraki zamanda, şansın da yardımıyla 2018'de Küba'ya gitmiştim. O zaman gördüğüm Küba'yı, dinlediğimiz müzikleri, gittiğimiz konseri filmdekiyle karşılaştırdım.
Konser demişken, 10 Temmuz 2001 gecesi kardeşimle gittiğimiz Açıkhava sahnesindeki İKSV Caz Festivali konserinde Bueno Vista Social Club'ü hem de Compay Segundo, Omara Portuondo ve İbrahim Ferrer'li kadrosuyla dinlediğimi belirtmeden geçemeyeceğim.
O yaşlı müzisyenlerin sahnedeki capcanlı hallerinin nedenini, Küba'ya gidip insanların hayatı müzikle yaşadıklarını gördükten sonra çok daha iyi anlamıştım.
Dip Not:
Bu yazı için başka bir seçeneğim yoktu,
O günlerde ailece en sevdiğimiz şarkı "Chan Chan"
Filmden sahneler eşliğinde,
Özellikle yazının son dört satırında izleyemeyeni ama hayal edebileni çatlattığınız kesindir Sevgili Okul Arkadaşım:)
YanıtlaSilŞunu söylemeliyim Sevgili Okul Arkadaşım, o satırlarda kasıt yok ama belli bir sonuç var, haliyle. Doğrusu o satırların faili değil de okuyanı olsam ben de çatlardım. :))
SilTeselli olacaksa şunu ekleyeyim, o konsere gittiğimde sadece albümünü çok sevdiğim bir grubu görmek, canlı dinlemekti amaç. Yıllar içinde Küba'yı, müziğini, o müzisyenlerin değerini anladıkça, idrak halim başkalaştı. Aradan geçen onca zamandan sonra filmi izlemek daha da etkileyiciydi. :)
bugüne dek iyi gelmiştik ama istanbul bizi neme boğdu son günlerde. senle aynı durumdayım biliyorsun. "ay bayılıciiiim" şeklinde geziyorum ortalıkta!
YanıtlaSilsaçını ben boyayayım bence bir sonrakinde :)
Öfff! Biliyorum biliyorum, nem ve biz... :(
SilBoya işini ben de iyi kötü beceriyorum da, kesmek gerekince napiciiz? :))