3 Temmuz 2022 Pazar

3 Temmuz Pazar

 Poyraz sert esiyordu bugün, hissedilen sıcaklığa epey faydası odu, serinlik hissi verdi.

* Sabah kitap kulübümüz vardı, Mayıs'takini kaçırmıştım, Haziran'daki bir hafta ertelendi, böylece bugün sezonun son toplantısını yapmış olduk.
Okuduğumuz kitap -daha önce söz etmiştim- John Banville'in 2005'de Man Booker ödülü alan "Deniz" isimli kitabıydı. Edebiyat doktoralı arkadaşımızın verdiği ve kitabı anlamamıza yardımcı olan  bilgiyi aktarayım:
"Banville, sanatlararasılık söylemini yazıda geliştiren bir yazar. Bu kitabında kitabın kahramanı Max'ın yıllardır üzerinde çalışıp hakkında bir kitap yazmaya uğraştığı ressam P. Bonnard'ın resimleriyle kendi yazısı arasında bir ilişki kuruyor. Post-empresyonist bir ressam olan Bonnard'ın resimlerindeki ruhu kendi yazısında canlandırıyor.
Kitabın parçalı gibi duran yapısı, aslında sanatın da yaşamı oluşturan anıları hatırlama biçimimizle ilgili.. Ayna kırıkları gibi parçaları birleştirirken, bir taraftan da Banville ve Bonnard 'ın sanat tarzına ulaşıyoruz. Her kitapta olduğu gibi Banville' de de temel soru, " insan, kendisini ve insan, insanı anlayabilir mi?" konusu... Hatırlamalar zinciri sürerken çocuklukta yaşananlar devreye giriyor ve tablo tamamlanıyor."
Şu ressam P. Bonnard da kimmiş derseniz, o da burada. 

** Toplantı sona erip arkadaşlar ayrıldıktan sonra sevgili mekan sahibemiz F. Hanım'la biraz sohbet ettik. Her zaman olduğu gibi hem ufkumu açtı, hem yaptığı iltifatla günümü güzelleştirdi.
Bu notu buraya "kendim için hatırlama" vesilesi olsun diye ekledim.

*** Eve döndüğümde annemin canının lahmacun çektiğini anladım, yakınımızdaki kebapçıdan  sipariş verdim. Karnımız doyduktan sonra yemek işine giriştim, yaz türlüsü yaptım.
Akşamüstünün güzelliği ise, Şulem ile yaptığımız yürüyüş oldu. Böylece hem geçen haftaki niyetimize uyduk, hem bir haftalık muhabbet depomuzu doldurma konusunda başarılı bir eylem gerçekleştirdik.



Dip Not:
Üzüm üzüm iki gözüm,
Apartmanımızın bahçesinin bu seneki ürünlerinden biri daha olgunlaşmayı bekliyor.


8 yorum:

  1. afiyet olsun lahmacunda sevilmez mi.. küçükken o züümleri koruk haliyle de yerdik ekşi ekşi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah, çocukken ağaç tepesinden inmez, ne bulursak yerdik! ne kadar özel keyifli zamanlar yaşamışız. :))

      Sil
  2. yürürken de dedim, Fatma hanım'ın iltifatı çok gerçek :) seviyorum kızım seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzüm pembeleşti yine, teşekkür ederim. :)
      Ben de seni... :))

      Sil
  3. bayılırım kitap kulüplerine :)) Eskiden ananemin bahçesinden siyah salkım üzümleri karnım ağrıyana kadar yerdim o günler geldi aklıma :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir çocuk için bahçelerde, meyveyi dalından toplayarak yemek, sonuçta karnı ağrısa bile ne büyük şans, şimdilerdeki şehirde meyveyi ancak markette gören çocuklara bakınca biliyoruz.

      Sil
  4. Sizin bu yürüyüşlerinize imreniyorum <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten biz de keyif alıyoruz.:) Buyrun bekleriz. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!