25 Mayıs Çarşamba

 Umduğum kadar açık bir hava olmadı bugün, biraz pus vardı, olsun, Mayıs'ta güzel bir gündü. 

* Sabah erken davranıp hazırlandım, sonra çıkıp annemin kahvaltısını hazırladım. Gün uzun, yolculuk var Burgazada'ya.

Yıllarca seyahatlere, mavi yolculuklara gittiğimiz grubumuzla, pandemi öncesinden beri ilk kez bu kadar kalabalık -8 kişi- buluşacağız. 

Üçümüz 10:30'la Bostancı'dan, iki kişi yine 10:30'la Kadıköy'den, kalan üç kişi 12:15'le Burgazada'ya doğru yola çıktık. Erkenciler, diğerlerini beklerken oturup kahve içtik, denize baktık.

Kadro tamamlandığında Pirgos'ta oturup biraz meze, biraz balık, bol sohbetle masayı şenlendirdik.

** Yemeğe biraz ara verdiğimizde fotoğraflar çektik, bol bol güldük, konuştuk, dertleştik.

Adaya gelirken, martıların, yelkovan kuşlarının denizin üstünde sereserpe yayılmış, balık peşinde uçuşmaktan yorulmuş gibi durmalarını izledik.

Yemek yerken geçen tekneleri, vapurları, yelkenlileri seyrettik.

Bir arkadaşımız, yunuslar da olsaydı dedi, şanslı günümüzdeydik, az sonra yunuslar da sıçramaya başladı.

***  Lokantadan izin aldık, iki arkadaşımız iskeleye yakın Ergün Pastanesine gidip milföy aldı ki, daha önceki her Burgazada seferimizde mutlaka Ergün'de mola vermişizdir, atlamak olmaz. Pirgos'da bize çay ikram ettiler, milföylerimizi de yedik.

Artık biraz yürüsek dedik, bulunduğumuz yerin aksi tarafına doğru ağır ağır gezindik.

Motor ve vapur saatlerimiz geldi, evlerimize doğru gitmek üzere yola çıktık; bugünü böyle yaşayabildiğimiz için şükürler ederek...

Dip Not:

Motorumuz ilk Kınalıya yanaşmış, yolcu indirmiş,

Şimdi arkamızda Kınalı, yanımızda martı Burgaz'a doğru seyirdeyiz,