Döndüm dolaştım, yine kürkçü dükkanındayım; gri gökyüzünü, puslu havayı unutmuştum, merhabalaştık.
* Sabah erkenden yola döküldüm, pazartesi sabahı iş ve okul trafiği olur, vakitli çık dediler. Gerçekten Bodrum merkez civarında trafik vardı, fakat bizim "trafik" dediğimizle karşılaştırılınca "aktı gitti" demek daha doğru.
Uçak büyüktü ve sanırım ancak üçte biri doluydu, rahat rahat oturdum. Yolcular tamamlanınca planlanan zamandan önce kalktık ve daha erken indik.
Gidişteki gibi cam kenarı koltuktaydım, burnumu cama dayayıp, nereden geçiyoruz anlamaya çalıştım ve tahminlerim doğru mu karşılaştırmak üzere fotoğraflar çektim. Kuşadası üzerinden geçerken, Anadolu'nun Sisam adasına ne kadar yakın olduğunu görünce şaşırdım. Oldukça yüksek irtifadan uçmamıza rağmen, İzmir'in körfezin etrafında sıralanan beton hallerini görünce üzüldüm. Sonra Marmara denizindeki neredeyse tüm adaların üzerinden uçtuk, Orhangazi köprüsü üzerinden geçip İzmit körfezi boyunca devam ettik, neredeyse Düzce Bolu civarından İstanbul'a doğru döndük.
Kaptan pilotumuz kadındı, anonsunu duyunca bir tür hemcins gururu duydum ve içimden gülümsedim.
** Eve ulaşınca önce kapıyı pencereyi açıp evi havalandırdım, ardından bavulu boşalttım, dolaba asılacakları astım, makineye çamaşır attım. Acilen çiçekleri sulamam gerekiyordu, biraz bayık duruyorlardı ve fakat ondan önce balkon yıkanmak istiyordu, çünkü tozlanmıştı. Neyse işte, sırayla işleri yaptım, ikinci posta çamaşırı makineye koydum.
Market alışverişine çıkacak halim kalmayınca, akşam için buzluktan bir şeyler ayarladım. Yarın sabah ilk işim sebze meyve alışverişi yapmak olacak, sanırım.
*** Sonunda bilgisayarı açıp günün yazısını yazmaya, mobil bloggerdan gönderdiğim postları düzeltmeye ve yorumlara cevap yazabilmeye sıra geldi.
Geçen hafta dostlarla dinlediğim, benim için yeni keşif müziklerden bir tanesini ekleyerek veda ediyorum şimdi. Sağlıcakla kalınız.
Anouhar Brahem ve arkadaşları Atlıkarınca Ülkesindeki Leyla'yı anlatıyor, burada.
Dip Not:
Devedikenini tarife gerek var mı?
Rengi göz alıyor...
Hoşgeldin, hafiflediğini ve enerji depoladığını umuyorum. Ben de ancak toparlayabildim evi. Tatilin iki günlüğü bile dönüşte iş çıkarıyor ama olsun varsın değer. Sevgiler...
YanıtlaSilHoşbulduk Leylakcığım, tam olarak dediğin oldu. :)
SilEve adapte olma ve toparlanma işi bu kadar yorucu olmak zorunda mı, yoksa artık ben mi ancak bu kadar idare edebiliyorum, orası biraz net değil. :))
Benden de sevgiler sana. :)
oh hoşgeldin sefalar getirdin şekerparem :)
YanıtlaSilHoşbulduk şekerparem, en kısa zamanda hasret gidermelik bir kahve molası görüşmesi talep ediyorum. :)
Silevet lütfen :) çok özledim zira
SilBen de özledim ben de...
Sil