Yine karayeli poyrazı bol bir gündü, neyse ki dünkü soğuk kırılmıştı, güneş de vardı ve öğleden sonraya dek ısıttı.
* Sabah, oğlum ve tatlı C. Ege'ye doğru yola çıkmadan eksiklerini almak için uğrayacaklardı. Kahvaltı yapmadan gelin, burada yer devam edersiniz demiştim. Öyle yaptılar, karınlarını doyurdular, annaneye iyi bayramlar dilediler, sağlıcakla ulaşın dileklerimizle yola revan oldular.
** Annem bugün S.'ya yaprak sarması yaptırıyordu, dolmalık üzüm eksikmiş. Çocukların arkasından markete gittim, acele dönüp dolma içinin hazırlığına yetiştirdim.
Yolda böyle telaşla seyirtirken, kendime ayar veresim geldi, "bak kaç gündür erguvan sayıklıyorsun yine günü yarıladın, hani plan yapacaktın?" Bu uyarı işe yardı, kafam çalışmaya başladı.
*** Suadiye'ye gittim trene binip Üsküdar'da indim. Hafta içinde doğum gününü kutlamak için aradığımda "sene oldu görüşmeyeli, artık görüşsek ya" dediğimiz N.ciğimi aradım. "Sizin oralardayım, sahilde buluşup biraz erguvan, mor salkım seyredelim mi" sorumun cevabı, hemen geliyorum oldu.
Kız Kulesi civarında buluştuk, Salacak'a devam ettik. Şimdi denizden epeyce uzakta yol kenarında kalan eski Salacak iskelesinin dibindeki küçümen yerde oturduk. Denize baktık, birer kahve eşliğinde sohbete daldık.
Konuşmaya ara verdiğimiz bir ara kalktık, Harem'e doğru yürüdük, Salacak Harem arasındaki mor salkımları, erguvanları seyrettik.
Dönüşte Harem salacak arasında bir çay molası verdik, sertleşen rüzgarda çırpıntısı artan denize baktık.
Sonra, evli evine köylü köyüne; N.ciğim yokuş yukarı tırmanmaya başlarken ben Marmaray istasyonuna yollandım. Her zamanki gibi, bizim tarafta rüzgar daha az esiyordu, hava daha yumuşaktı.
Dip Not:
Salacak Harem sahil yolunda,
Yamaçlar boyunca ışıldayan erguvanlar,
Erguvanlar soğuklara geldi bu yıl , yine de renk kattılar İstanbul'a, çok güzeller.
YanıtlaSilSoğuk bütün bitkileri şaşırtıyor, bekliyorlar tam açacaklar hoop soğuk geliyor, sonra bir daha... Gerçekten çok güzeller, insana bak hava soğuk ama bahar bu, dedirtiyorlar. :)
Sil