Sanki dün başka bir mevsimmiş bugün başka bir mevsimmiş gibi hava, kapalı, soğuk, gri...
* Sabah uyanınca önce kitabımı dinledim, bitirdim. Ankara Mon Amour'la Şükran Yiğit beni zamanda yolculuğa çıkardı hissiyle, bir minik gözyaşı damlasıyla dinlemeyi tamamladım.
Bu arada kitap dinlemek eylemine halen fazla alışamadım. Mesela yukarıdaki cümleyi, "kitabı kapattım" diye ifade etmiyorum. Kitap okumak esnasındaki alışkanlıklarımı bir şekilde sürdürmek istiyorum. Hoşuma giden bir cümle olunca, durdurup, dönüp tekrar dinlemek mesela. Kitap okurken aynı satırı sindirene dek bir kaç kez okumakla aynı olmuyor gerçi, bu da böyle işte.
** Anneme gereken bir iki malzeme için mahallede kısa bir tur attım, henüz sabahı az geçmişti, insanlar pazar kahvaltısı alışverişi yapıyorlardı. Hava soğuk olduğu için ve dün uzun yürüdüğüm için, bahaneyle yürüme faslını eklemeden işleri halledip döndüm.
Radyoda sabah Léo Delibes'in Lakmé Operasının ünlü Flower Duet aryasını dinlemiştim. Uzun zamandır dinlememiştim, yol boyu aklımda çaldı durdu.
Çok güzel bir Soprano ve Mezzo Soprano partisi, şuradaki kayıt nefis, dinlemek isterseniz.
*** Dün akşam Leylakcığımın önerisiyle yönetmen Çağıl Bocut'un ilk filmi Sardunya'yı ve ardından Burcu Aykar'ın ödüllü kısa filmi Ablam'ı izledim.
Bu havada yapılacak en iyi şey film seyretmek olmalı düşüncesiyle sinema günlerine devam ettim ve Jane Campion'un son filmi Köpeğin Pençesi / The Power of The Dog'u izledim.
Hazır hızımı almışken devam edeceğim, sanırım.
Dip Not:
Fotoğraf on gün öncesinden,
Hava bugünkü gibi, grili bulutlu,
Köprüden geçerken boğazın iki yakasına bakış anları,
ben kitap dinleyemiyorum ne yazık ki. başlıyorum dinlemeye, 5-10 dakika derken, bakıyorum benim kafam tamamen başka bir yere gitmiş...olmuyor :(
YanıtlaSilsardunya'yı yollamışsın bana da, izleyeceğim en kısa zamanda. sağol canım
A çok ilginç! Oysa podcastları dinliyorsun, bana sanki karşılıklı konuşmaya dikkat toplamak daha zor gibi geliyor. Demek, herkesin dinlemekle ilgili hassas noktası farklı yerden çıt diyor. :)
SilSardunya'nın adı nedeniyle aklıma geldin, bir ilk film olarak dikkate değer geldi bana, eksikleri olsa da. :)
Bugün Antalya adeta bahardı. Gerçekten upuzun bir yürüyüş yaptık, 3 yıldır Kaleiçi'ne dalmamıştım, rotamızı oraya yönlendirdik. Yalnız Bisiklet yarışı varmış, yolları kapamışlar, düşündüğümüzden de uzun oldu dön dön dönerken gidiş. ama Yat Limanı'na karşı bira-patates değdi yorgunluğa :) Diğer filmler için filmmakinesi.net en verimli site...
YanıtlaSilOkudum Leylakcığım, ne iyi yapmışsınız. :) Kaleiçi, Yat Limanı.. ah ne güzel! Oh sefanız olsun. :)
SilFilm sezonunu açtık bu ara, izleyelim sırayla. :)