12 Aralık Pazar

 Önce sarımsı gri, derken oldukça gri bulutlarla başladı gün ve ardından hiç durmadan biz ahmakları ıslattı gökyüzü.

*  Bugün kitap kulübümüzün iki hafta önce yapmayı planlamışken bugüne ertelediğimiz toplantısını yaptık, ikinci kez yüz yüze. Evden Caddebostan'daki buluşma yerimize yürüyerek gittim, iyi bir sabah yürüyüşü oldu. 

Kitap Kulübümüzün kitap önereni genellikle ben oluyorum. Sanıyorum okuyup beğendiğim kitapları biraz coşkulu anlatıyorum ve arkadaşlar da okumak istiyorlar. Bir de artık bunca senedir birbirimizi tanıdık, herkes neyi sevip neyi sevmeyeceğini biliyor. Kaldı ki, toplantılara katılmak için o ayın kitabını okuyup bitirmiş olmak zorunluluğu da olmadığından, okuyan tartışmaya katılıyor, okumayan dinliyor.

** Hazır cadde tarafına gitmişken, kulüp toplantısı çıkışı kuaföre gidip saçımı boyatıp kestirdim. Oradan çıkışta eve yine yürüyerek gittim. 

Bu arada doğum günü ayım nedeniyle bana şu kadar bu kadar indirim yapacaklarını müjdeleyen bir iki mağazanın hatırını kırmadım ve  parfüm, krem gibi hiç de elzem olmayan, yine de onları satın alınca kendimi şımartmışım  gibi hissettiğim nesneleri almış oldum. 

Asıl komiği, o kadar parayı bayılan ben değilmişim gibi aldıklarımın yanında verdikleri eşantiyon kıvır zıvıra ayrıca sevinmiş olmam. İnsanın içindeki çocuğun ne zaman ortaya çıkacağı hiç belli olmuyor.

*** Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabını "ne zaman almışım ben bunu?" şaşkınlığıyla kütüphanemde bulduktan sonra, elimden bırakamadan satırlarının altını çize çize okuduğum C. P. Estes'in iki bölümden oluşan bir kitabını aldım, tadını çıkararak okuyorum. 

Kitabın iki yüzü ve iki adı var, "Yeni Tohumlar Yeni Hayat" ve "Kalptan Gelen  Armağan". Masal dünyasını ve onun sayesinde günü anlamlandırmayı seviyorsanız, öneririm. Şurada kitap hakkında daha geniş bilgi var.

Dip Not:

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış,

Bu fincanın iki senesi geçti, 

Kaldı otuzsekiz  senesi,