Yine yeniden bir lodos günündeyiz, ılık, bulutlu, akşama yağmurlu olacağı beklenen.
* Dün gece rüzgarla savrulan yağmurun pencere camlarına vuran tıpırtısını dinleyerek uyudum; en sevdiğim uykuya dalma halidir.
Sabah havayı güneşli görünce, epeydir yapmadığım sabah yürüyüşü için haydi dedim kendime ve sokağa çıktım. Ne kadar iyi yapmışım, çok mutlu oldum sabahın keyfi başka oluyor. Sahile kadar inmedim, caddeden dönüşe geçtim.
İyi ki de yürüyüşü fazla uzatmamışım, çünkü asıl yürüyüş öğleden sonra beni bekleyenmiş.
** Annemle kahvaltı yaparken kardeşimle konuşuyorduk, küçük yeğenim C.'le karşı geçeceğini, onun işini hallederken kendisinin biraz Nişantaşı'nda dolanacağını anlattı, istersen sen de gel birlikte dolaşırız dedi.
Önce bir mırın kırın eder gibi oldum, işim var biraz, bakayım belki filan dedim. Düşününce, onlarla karşıya geçmeye yetişemeyeceğimi ve fakat metro vapur dolmuş yaparsam, aşağı yukarı yakın zamanda bir araya gelebileceğimizi hesapladım, öyle de yaptım.
Aman ne iyi karar vermişim, henüz vapur iskeledeyken anladım. Açık havaya, denize, uzaklara, karşı kıyıya bakmak bana hep iyi gelir. Bu defa vapurun peşine takılan martıları besleme işini turistler yapıyordu. Bu arada belirtmeliyim, çok fazla sayıda çok çeşitli ülkeden turist vardı. Özellikle Kadıköy iskelesinde bu kadar çok turist görmek daha çok şaşkınlık verdi bana. Demek ki, bizim kıyıyı da keşfetmiş turistler, anlaşılan.
*** Nişantaşı'nda yılbaşı ışıklarını süslerini asmaya başlamışlar, sokaklar, mağazalar tıklım tıklım, şaştım kaldım. ben köyümden çıkmayalı neler olmuş yahu!
Kardeşimle Nişantaşı, Teşvikiye, Harbiye, Maçka turu attık, Maçka parkında dolaştık. Eskiden sık gittiğimiz, şimdi yerinde yeller esen yerler için ahlandık, kestane alıp paylaştık. İki saatin sonunda yeğenimle buluştuk, sakin bir yerde yemek yedik. İşin hoş tarafı artık çalışan genç bir hanım olan yeğenimin bize yemek ısmarlamasıydı.
Sonra biraz daha işi olan kardeşim ve yeğenimden ayrıldım, Teşvikiye, Valideçeşme, Akaretler üzerinden Beşiktaş'a indim ki her yer lebbaleb insan dolu, meğer İnönü stadında Beşiktaş'ın maçı varmış. Vapuru kaçıracağım telaşına kapıldım, insanların arasından hızlı hızlı yürüyüp hoop iskeleye, neyse 17:45 vapurunu yakaladım. Yine arka güvertede oturup İstanbul'a akşamın inişini izledim. Kadıköy'de bizim tarafın metrosuna aktarma yaptım ve işte evdeyim.
Dip Not:
Arka güverteden bakışla vapura eşlik eden martılar,
Önde Kadıköy mendireği,
Fotoğrafı büyütürseniz ufuk çizgisinde mendireğin hemen arkasında tarihi yarımada,
Sol tarafta Bakırköy'e Yeşilköy'e uzanan kıyılar,
ne iyi yapmışsın, nişantaşını özlediğimi fark ettim. özellikle yılbaşı zamanı güzel oluyor.
YanıtlaSilBen de özlemiştim. :) Ancak itiraf etmeliyim, kalabalık açıkhavada bile olsa tırstırıyor beni, pandeminin armağanlarından olarak.
SilBir gidilip bakılabilir yine de. ;)
ah Akaretler..."ağzımda bal gibi bir türkü / bir iner bir çıkarım bu yokuşu" şarkısı eşliğinde yıllarca okula gidip gelirken yürüdüğüm güzelim yokuş :)
YanıtlaSilİTÜ'nün Maçka'daki binalarında tadilat var sanırım, iskeleler kurulmuştu. İşletme fakültesinin yanından kıvrılıp aşağıya salınca kendimi, aklıma sen geldin inan. Bizim Hukuk fakültesinden çıkıp Kapalıçarşı'dan geçip Tahtakale yokuşundan inişlerimiz gibi, Şule'ler de buradan geçiyordu herhalde dedim. :))
Silevet canım, tarihi bina duruyor ama sonradan eklenen ve sınıfların ve ofislerin olduğu bina tahliye edildi, yıkıp yapacaklardı güya ama 2 senedir bir hareket yok. çocuklar maslaktalar süresi belirsiz bir zaman dilimi için...çok üzgünüm onlar adına maçka'nın tadını çıkaramıyorlar diye...
SilGerçekten üzücü, o binalarda okuyamamak. :(
SilBinaların önünde kocaman bir iş takvimi panosu asılıydı, tarihlerine dikkat etmedim, bazı binalarda iskeleler vardı, umarım yapılıyordur.
Bir ara her yılbaşı öncesi bir gece turu yapardık Nişantaşındaki yılbaşı süslemeleri için. Etkinlikler falan da olurdu sokakta, 3 yıl falan oldu sonra bitti mi, biz mi bıraktık bilmiyorum. Yİne var mıdır acaba? Hoş tırsarım da, çok kalabalık olurdu çünkü. Şimdi bu omicron mudur nedir falan, sıkıntı. ABV corona :)
YanıtlaSilHenüz çok cafcaflı bir süs püs durumu yok, kaldırımlara ağaç biçimli ışıklandırmalar yerleştirmişler ki, bu durum zaten dar olan yerlerde yürümeyi iyice zorlaştırıyor. Yine de karanlık havada ışık ruhu aydınlatıyor, hayatı hatırlatıyor. :)
Sil