Bugün şöyle şeyler oldu (daha doğrusu dün geceden itibaren olanlar oldu) :
* Dün gece, mini İznik tatili dönüşünde oğlum eşyalarını toplayıp, kız arkadaşının karşı kıyıdaki evine taşındı. Çünkü, neden? İşini değiştiriyor, yarın yeni işinde ilk günü ve kız arkadaşının evi yeni işine fena halde yakın.
Kızımdan sonra oğlumun odası da boş kalınca, haliyle gece gece biraz sarsıldım. Azıcık hüzün, azıcık olacak bunlar tesellisiyle kendi sırtıma dokunuş, birazcık geç uyumak, epeyce erken uyanmak...
** Erken uyanmışken balkona çıktım, hava nasıl baktım. Güneş vardı ancak serindi, bir de bulutlar vardı puf puf, yürüyeyim iyi olur dedim, hava serin geldi, biraz da üşendim, sonra dedim.
Uyusam mı kitap mı okusam karar veremedim, instagrama baktım. Şimdi Amerika'da yaşayan eski blog arkadaşımın sayfasında günbatımı videosuna eklenmiş bir müzik vardı. Müziği dinledim, kim çalıyor merak ettim ve oradan oraya sörf yaparak iki saate yakın zaman geçirdim.
En iyisi bu gezintinin hikayesini ayrıca yazayım, Ekmekcikız'da.
*** Annem gece pek uyuyamamış, kahvaltıda ve sonrasında keyifsizdi. Eve dönünce çorba ve iki kap yemek yaptım, anneme çorba götürdüm.
Öğleden sonra saatler akşamüstüne dönerken yürüyüşe çıktım. Cadde kalabalıktır düşüncesi beni sokak aralarına yönlendirdi. Bir saatten fazla yürüdüm. Eve dönerken yufkacıya uğradım, o sırada nedense karşı kaldırımdaki market beni çağırdı, içeri girip bir paket patates cipsi aldım.
Eve dönünce, tee Bodrum'dayken kızımla aldığımız, birini içip diğerini sonraya bıraktığımız ve sonra içmeye fırsat bulamayıp eve getirdiğimiz ve de o gün bu gün dolapta duran birayı açtım. Belki bir senedir cips bira eğlencesi yapmamıştım, iyi geldi.
O sırada sabahki müzikleri dinlemek için biigisayarı açtım ve karşıma Evgeny Grinko'nun dumanı üstünde yeni yayınlanmış eseri çıktı. Burada, sadece dinlemeyin seyredin de, lütfen.
Dip Not:
Bu sabah 7'yi az geçerken, çatıların üstedeki bulutlar böyleydi.
Selam çok zor alışasıya kadar. Yalnızlık bazen zor gelir insana bazen kolay en acısı da evde birinin olması . sohbet etmesen de birinin varlığı hoşun
YanıtlaSilna gider. Hele bu oğul ya da kızsa. Zaman en güzel ilaç. Sevgiler.
Ah, sevgili P. Çiçek, ne kadar haklısınız, alışmak gayret istiyor. :(
SilSevgiler benden de. :)
Kuşlar birbiri ardına uçuyor mu ne!?
YanıtlaSilBabam hep eski bir cem yılmaz reklam filmini hatırlatır, hani cem yılmazı askere uğurlayıp spor arabasına binip gazlıyordu babası :)))) keyfini çıkart derim! Az hüzün bol keyif ;)
Evet ya,, öyle bir reklam vardı, değil mi? En doğrusu az hüzün, bol keyif zaten ve hayatın akışı bunu gerektiriyor. Ben şimdi az hüzündeyim. ;)
Sila oğluş da mı yeni bir sayfa açıyor? şansı bol olsun inşallah :)
YanıtlaSilekmekçikızdan geliyorum şimdi. müzikler şahane, buradan devam ediyorum :)
Evet, bu ara çocukların yenilikleri denk geldi böyle. :)
SilBuradaki müziği de çok sevdim, hakkını vermek lazım.:)
Kızım taşınınca bende büyük boşluğa düştüm.Ama iyi ve mutlu olsunlar o boşluk kapanıveriyor. Onlarla beraber mutlu ve iyi oluyoruz.
YanıtlaSilİstanbul'un sonbahar bulutları tablo gibi, şahane oluyor bu mevsim.
İstanbul'un ilk ve son bahar bulutlarına bayılıyorum. Gökyüzü masmavi, bulutlar şekil şekil... Bak dur. :)
Sil