Bugün lodos günü, sabah puslu gibi, öğlende rüzgar gökyüzünü parlattı ve lodos tuttu beni, sonuç baş ağrısı.
* Öğlene doğru yola çıktık, uzun zaman aradan sonra arabayla karşı kıyıya geçtik. İstanbul'a nefis bir sombahar gelmiş. Yol boyunca ağaçlar sarılı, kahverengili, kırmızılı, yeşiller henüz duruyor, yer yer güller yeniden açmış, öyle güzel ki! Sıkışık trafikte olmanın sıkıntısını alıp götürüyor.
Büyük dayım tam zamanı diyerek lüfer yemeğe çağırmıştı. Küçük dayım ve yengem, kuzen Z. Abla, annem ve ben (kardeşimin işi vardı, gelemedi). Eskiden o sofralarda sadece çocukların sayısı altıyı geçerdi, bugün elde kalana şükür diyoruz.
Yemek de, sohbet de çok tatlıydı. Pandemi nedeniyle ev toplantıları uzun zaman aralıklarıyla olunca, konuşacak mevzuular birikiyor, haliyle.
** Dönüş yolundaki trafik gelişten azıcık halliceydi. Yine çevreyi seyrederek oyalandım.
Öğlen saatlerinde boğazdaki balık akını müthişti, akşama doğru biraz sakinleşmişti. Belli ki, Karadeniz'den Marmara'ya doğru bir lüfer akını var. Onlar akıntıyla ilerlerken lodos esince yüzeye yakın gidiyorlarmış. Bunu fırsat bilen martılar, deniz kuşları ve tabii ki balıkçılar çılgınlar gibi avlanıyorlardı. Önümüzden öyle çok ağzına kadar dolu balıkçı teknesi geçti ki, bir süre sonra saymayı bıraktım.
*** Eve geldiğimde ilk iş, lodos nedeniyle ağrıyan başım için ilaç almak niyetindeydim. Sonra bu sabah apartman bahçesine dikilsin diye kapıcımıza verdiğim avokado ağacının boş saksısını kapının önünde bulunca, hoop balkona attım kendimi ve begonvilin saksısını boş saksıyla değiştirdim, toprak ekledim. Bir an sonra hissettim, elim o kadarcık toprağa değince bile baş ağrım geçivermiş.
O vakit ne dinliyoruz ... lodosum tuttu, poyrazım soğuk... Buyrunuz!
Dip Not:
Aşiyan Parkı'nın ağaçları da sombahar renklerine bürünmüşler.
SoMbahar diyen bi ben değilim <3 <3 <3 ne güzel dergiydi hem.. Aşiyan’ın renkleri başlamış cümbüşe, keyfini çıkartın benim için de ne olur… Burada sarı turuncu çok da ardında lacivert olmadıktan sonra ı-ıh, bir şeyler hep eksik!
YanıtlaSilSoMbahar, soNbahar'dan daha anlamlı değil mi? Aslında güz demek daha çok hoşuma gidiyor, renkler böyle coşunca da soMbahar. :)
SilCanım bir orman yürüyüşü yapmak istiyor, hışır hışır ses çıkaran yaprakların üzerinde. :)
bugün gerçekten ne güzel bir gündü, ben de anamı ve ablamı alıp çengelköye gittim. yol boyu İstanbul'u yeni görüyormuşum gibi de "ay ne güzel" dedik durduk. trafik felaketti gerçi, orası ayrı!
YanıtlaSilBu aralar, İstanbul'un neresine gitsek, şehirle yeniden tanışır gibi oluyoruz. Biz içerlerde kapalıyken değişim durmamış, sürmüş.
SilTrafiği hiç sorma, içim şişti, şişti!
ben bütün yazıda doğanın etkisine takıldım :))) Lodos la başlayan ve toprakla geçen baş ağrısı. Muhteşem güzel geldi.
YanıtlaSilGerçekten toprağa dokunmak her seferinde üzerimde sihirli bir etki yaratıyor, her daim iyi geliyor bedenime ve ruhuma. :)
SilHımmmm lüfer yemeliyim dedim ben ve sinema fikrime ekleyiverdim ki lüfer bolluğu var; ucuz balık kategorisinde bu yıl:) Saat 6;57 itibariyle halim böyle Sevgili Okul Arkadaşım; önümüzdeki saatler ne gösterecek bakalım:)
YanıtlaSilEvet Sevgili Okul Arkadaşım, lüfer yemelisiniz. Buralara sizin oralardan geldiklerine göre, kaynağında olmanın tadını çıkarmalısınız.
SilUmarım, keyifli bir gün olmuştur. :)
Bu yıl lüfere doyacağız nihayet. Yıllardır ya yoktu ya da fiyatından dolayı yan gözle bile bakılamıyordu.Bu yıl /tabi ki çok ucuz sayılmasa da/ bolca yiyebiliyoruz. Lüfer gibi balık var mı? Çok severim. İstanbul'a mevsimler yakışıyor, lodos bugünde devam.
YanıtlaSilGeçen sene lüfer diye satsalar da, çinekoptan büyüğü hiç yoktu. Şimdi hiç değilse gerçek lüferler çıktı piyasaya, özlemiştik. Benim de en sevdiğim balıktır. :)
Sil