Muson yağmurları bugün ara vermiş gibi duruyor. Gerçi hava bunaltacak kadar olmasa da rutubetliydi. Yarın yine yağmur gözüküyor.
* Bugünkü kuvvetli yağış ihtimali nedeniyle, geçen haftadan Z. Ablam ile sözleştiğimiz Burgazada gezmesini dünden iptal etmiştik. Gitsek olurmuş ya belki de gitsek şakır şakır yağardı. Kim bilir?
** Esas olarak bugünün dünden pek bir farkı yok.
İçim sıkılmış belli ki, gece uzun bir rüya gördüm, belki de bana uzun geldi. karanlık yerler, kış gibi soğuk hava, kaçan birileri, kovalayan başka birileri, sıkıntılı durumun farkında olan ve bunu nedense kimseye -henüz- söyleyemeyen ben... Hayırlara çıksın diyerek, konuyu kapatalım.
Günün keyifli faaliyetlerinden bir tanesi, canım Elektra ile telefonda muhabbet yapmak oldu. Çocuklardan, aşı durumlarımızdan, aşı karşıtlarından filan konuştuk. Meğer o da bu gece rüyasında aşı karşıtı birinin aslında tam 5 kez aşı olmuş olduğunu keşfetmiş.
Halimize bakar mısınız, rüyalarda nelerle uğraşıyoruz?
*** Öğleden sonra "Clarkson's Farm"dan 2,5 bölüm daha izledim. 3. bölüm çiftliğin ürünlerinin satıldığı bir dükkanı kurmak ve işletmek üzerineydi. 4. bölümde yaban yaşamını desteklemek üzere, böceklerin, arıların, yaşam alanlarını genişletmek, bir sulak alan oluşturmak nasıl olur anlatılıyor.
Akşamüstü yürüyüşü yapmak için yarısında ara verdiğim 5. bölümde koyunların kuzulama zamanı yaşananlar anlatılıyor. Bu dönem tam da pandemi nedeniyle her yerin kapanmasına denk geliyor. Bakalım, pandemide tarımsal üretimin zorlukları neler olacak.
Kaptırdım kendimi çiftçilik konularına, kendimle konuşa konuşa filan izliyorum.
Dip Not:
Annemle çıktığımız akşamüstü yürüyüşünden,
Alt sokaktaki bir apartmanın bahçesindeki kana ne güzel açmış,
Çocukluğumdaki bahçemizde kırmızılarından bir dizi vardı.
Kaleb ne şahane biri ama! Dışarıdan ergen görüntülü bu çocuk ne yapacak ki diyorsun ama ilerleyen bölümlerde özellikle nasıl Jeremy'yi hizaya getiriyor. Bu arada koçları gören koyunların hali çok komikti yahu, çok güldüm.. Üçüz doğan yavruları nasıl başka koyuna kakaladılar vallahi çok ilginç geldi bana!
YanıtlaSilBenli güzel... Hakikaten rengi çok güzelmiş..
Evet C.ciğim, benli kala çok güzel, tazecik açmıştı. :)
SilDün bir ara diziyi izleyip kahkaha atarken aklıma geldi, bu ancak İngilizlerin başarabileceği bir iş, çiftçilik programı izleyicisine kahkaha attırmak.
Kaleb şahane bir insan, hem gencecik hem de hayatından memnun, üstelik ne yaptığını biliyor. Dünyaya böylelerinden daha çok lazım. :)
bugünkü hava bana çok bastı vallahi. yağsa rahatlayacaktık sanki...
YanıtlaSilkana mıymış bu çiçeğin adı? ben de bugün bakkala giderken komşu bahçelerden birinde görüp "adı neydi" diye düşünmüştüm. aklıma "trileçe" geldi (yani starliçe :P (gördüğün gibi sadece insan isimlerini değil çiçek isimlerini bile uydurabiliyorum :P)). ama kendi kendime yok bu o değil diyip yürümüştüm, bak sen yanıtlamışsın beni, ne güzel :P
Dün yağamadığını bugün yağıyor, işte. :))
SilNeyse ki dün gece serindi, rahat uyunabilir bir havaydı.
Trileçe çok şahane bir buluş oldu, hiç fena değil hem, kelimenin iikinci yarısı tamam. :))
Starliçe böyle biraz gaga gibi bir uzantının üzerinde turuncu ibik gibi açıyor, hatırlamışsındır. :)