Bugün hiç sokağa çıkmadım. Dolayısıyla sıcaktan bunalmadan, vantilatör, klima destekli bir gün geçirdim.
* Sabah yine erkenciydim. cep telefonuna dadanıp sosyal medya karıştıracağıma, bir film izleyeyim en iyisi kararını verdim, iyi yapmışım. Sabahın 7'sinde seyretmek üzere seçtiğim film Geçen Yaz 'dı. Konusu 90'larda bir yaz tatilinde geçen filmin, o erken saatte kafayı yormadan, tatlı tatlı izlenecek konusu ve akıcı anlatımı beni memnun etti.
** Kahvaltıdan sonra "terzi çıraklığı" olarak niteleyebileceğim işler yaptım. Geçen yaz sonu aldığım ve birer kere giydiğim iki adet basma elbiseyi yanından alınsın, eteği biraz kısalsın arzusuyla teğelledim, prova ettik. Makinede kenarına sürfile yapabilsem, dikecektim de, o iş bayram sonrası terziye kaldı.
Bir ara kendimi öyle kaptırmışım ki, orta okuldaki ilk ve son dikiş dikme faaliyetim -patron çıkararak kendime etek dikmiştim- aklıma geldi, yeniden yapsam mı acaba sorusuyla.
*** Sonra kitabım "Tokyo'nun Son Çocukları"nı bitirdim; büyük bir hüzün ve gelecekten umutsuzluk duyarak, ne yazık ki.
Kitabın 116.sayfasından bir paragraf yazayım buraya:
"Küçük torunum kırda piknik yapmak istiyor. Ufacık rüyalarının bile gerçekleşmemesi kimin suçu? Neyin suçu? Kirlendi artık işte kırlar. Niyetiniz ne sizin? Servetin, makamın bir tutam ot kadar değeri yok. Dinleyin, dinleyin, dinleyin! Kulak çubuğu alıp kulağınıza doldurduğunuz bahaneleri oyarak çıkarın. Kulak verin, iyice dinleyin!"
Bu çığlık, gelecekte yaşanacak olayları hikaye eden kitabın konusundan bağımsız olarak, bugünkü dünyamız için de geçerli, hiç şüphesiz.
Dip Not:
Fotoğraf iki sene öncesinden, canım D.'nin evinin gece manzarası,
Önde solda kocaman selvi ağacının gölgesinin ardında 1. köprü,
Fotoğrafı büyütürseniz görebilirsiniz, öndeki köprünün altından gözüken ışıklar 2. köprü,
Eski fotoğrafa yakışan bir şarkı var burada, o da eskilerden Cem Karaca'dan Resimdeki Gözyaşları
Fotoğraf Anadolu yakasından mı merak ettim, bir tahminim var da o bakımdan Sevgili Okul Arkadaşım:) Bu şarkıysa dilimin tutulmasına sebeptir, bayılırım, ninnimdir benim, dinlemekten hem de soluksuz, asla asla bıkmam:)
YanıtlaSilFotoğraf Anadolu yakasından çekildi evet, tam olarak Kuzguncuk üstü, Nakkaştepe altı denilebilecek bir yer ve açıdan.
SilBence siz burayı doğru tahmin ettiniz Sevgili Okul Arkadaşım. :)
Şarkı, gençliğimizin hitlerinden, dinlemekten bıkılmaz hiç, doğru. :)
Kendimi alkışlıyorum Sevgili Okul Arkadaşım:))
SilTaşralının İstanbul bilgisi sevgisi kazanır! :))
SilPatron çıkarıp basit giysiler dikerdim çook eskiden, Burda dergisi diyeyim de sen anla :)
YanıtlaSilBurda dergisi bizim evin de demirbaşlarındandı, annem bize elbise diker bize de yamaklık işleri verirdi. :))
SilBen de eteğimi oradan patron çıkarıp dikmiştim. ;)
Ergenlik dönemimde ceket pantolon, elbise dikmişliğim var. Şimdi basit dikişleri bile terziye veriyorum. Size kolay gelsin. Sevgiler.
YanıtlaSilGerçekten şu hazır giyim yaygınlaşalı dikiş işlerinden uzaklaştık. Aynı şekilde evdeki her dikiş terziye gidiyor.
SilTeşekkürler. :)
becerikli kadınsın vesselam! önünde saygıyla eğiliyorum :)
YanıtlaSilYok yahu, öyle abartmalık bir durum yok gerçekten. Keşke sahiden şöyle bir oturup dikiş dikebilsem. :)
Sil