Yine bir yaz günündeyiz, her şeyiyle yaz işte. Kimisi tatilde, kimisi tatile gitmeye hazırlanıyor, kimisi çalışıyor, kimisi de tatilcilerin ardından şehrin bize kalmasını bekliyor.
* Dün gece, gece bile değil hava geç kararıyor ya, akşam yemeğinden hemen sonra öyle çok uykum geldi ki! Pandemi bitsin, gezelim görelim diyoruz ya, azıcık gezsek çokca dinlenmek gerekecek, bedenler hamladı, ruhlar yavaşlığa alıştı. Bana öyle geliyor, siz ne düşünüyor sunuz?
** Sonuç olarak 22:30 gibi yattım, biraz kitap okudum, biraz uyukladım. Sabah ne oldu dersiniz? 05:30 kargaları teftiş etmek gereği beni uyandırdı. Haydi bakalım!
Biraz gözlerimi dinlendirdim, biraz uyku taklidi yaptım, biraz kitap okudum, sonunda sıkıldım ayaklandım.
Ev işleri, annemle ilgili destek hareketleri derken, öğleden sonra dünkü deniz üstünden İstanbul'a bakarak oluşumun yazısını yazdım. Az buz değil, sekiz fotoğrafı yükle, insan içine çıkacak hale gelsinler diye düzelt, yazılarını yaz, epey zaman alıyor doğrusu. Yazıyı okumak isterseniz, tık.
*** Yazıyı yazarken müzik dinledim, genellikle yaptığım gibi. Yazı yazarken barok müzik ya da caz standartı dinlemek yazmamı kolaylaştırıyor. ( Ayy! Birden yazar havalı cümleler kuruyor gibi hissettim, kendimi.) Bu defa karşıma çıkan müzik, Beck Hanson'ın seslendirdiği bir melodi, "Everybody's Gotta Learn Sometime". Burada, dinleyiniz.
En sevdiğim filmlerden "Eternal Sunshine Of The Spotless Mind" ın müziklerinden. Şarkının orijinalini Korgis 1980'de seslendirmiş. Bir kaç coverı daha var, onları da dinledim. Döndüm dolaştım, yine Beck'in sesinde ve yorumunda karar kıldım.
Fenerbahçe Parkı'nda dünden,
Sakız ağaçlarından en gölgelisinin korumasında,
Karşımda sevdiğim iki dost insan oturmuş,
Daha ne olsun?
Hepimiz aynıyız Sevgili Okul Arkadaşım, merak etmeyiniz, parçalı uyumalara alıştık:)
YanıtlaSilFakat fotoğraf çok zarif ve hoş, ortamdan başlayıp kıyafetten saça kadar uzun uzun yazabilirim, çekeni de kesinlikle tebrik etmek lazım, açı muhteşem, kapalık bir fotğraf işin özü:)
Sevgili Okul Arkadaşım,
SilFotoğrafı çeken 40 yıllık arkadaşım S. kendi resim yeteneğinin temelini oluşturan genleri rahmetli babası İsmet Gümüşdere'den miras almış, bence. İsmet Amca, eski ve başarılı bir spor fotoğrafçısıydı, kızının güzel fotoğraf çekmesi doğal diye düşünüyorum. Yanısıra, ortam ve ışık da pek güzeldi.
Teşekkürler nazik iltifatlar için. :)
kesinlikle haklısın ekmekçim. ben de bir yandan salgın bitsin okullar açılsın istiyorum mesela, sonra okula gitme gerekliliği gözümde büyüyor. hamlaşmış olmaktan kaynaklı kolaycacık yorulma da cabası :( neyse şu salgın bitsin de normale dönelim hep birlikte!
YanıtlaSilsevgili buraneros'a katılıyorum bu arada, fotoğrafa bayıldım. müthiş güzelsin. ortamı sen mi aydınlatmışsın yoksa ortam senin parıldamana yardımcı mı olmuş bilmiyorum ama şahane bir foto. öperim :)
Salgın bitince, normale hızla dönebileceğimizi, hatta bir süre sonra şikayet eder hale geleceğimizi, ummak istiyorum.:))
SilŞekerim, yukarıda yazdım; çekenin gözü nitelikli, ortam nefis, gün boyu denizden şehre bakmışım, karşımda iki dostla sohbet etmişim, sonunda ben de güzelmişim demek ki! :))
Ne kadar kocaman bir sakız ağacı! Ne kadar güzel bir gölgelik! Ne kadar hoş bir gülümseme, insanın içini ısıtan! :)
YanıtlaSilO ağaçlardan Fenerbahçe Parkı'nda on tane kadar var, hepsi yerlerinin hakkını veriyor. Yazın gölgeleri nefis, kışın dallarının uzanışını izlemek muhteşem.
SilKendi adıma gülümseyerek teşekkür ederim. :)