Sabah erken hızlıca yağan yağmurun sesiyle uyandım, biraz dinledim yağmuru. Akşamüstü yine yağdı, düz çizgi halinde yağıyordu bu defa.
* Yağmurun sesinden sonra dün akşamki Nuh'un Gemisi'nin soundcloud kaydını dinledim. Çok hoşuma giden bir programdı, Nuhun gemisi Akdeniz havzasında dolaştı, o coğrafyanın bazı filmlerden de aşina olduğumuz müziklerini dinletti bize. Burada, dinleyiniz.
Onları dinlerken aklıma English Patient / İngiliz Hasta filminin açılış sahnesinde duyduğum anda tüylerimi diken diken eden şarkı düştü. O zamanlar aradığımız şarkıları telefona dinletip bulamıyorduk henüz, haliyle bulana dek epey zaman geçmişti.
İşte şimdi burada, Márta Sebestyén'in söylediği Szerelem, szerelem isimli (anlamı "Aşk, aşk" imiş) şarkı var, tık.
** Bugün evde temizlik vardı, ben de mutfakta çalıştım, sonra anneme servis geldi filan derken, ha bir ara da hatta epey bir süre de yağmur yağdı ve ben dışarı çıkamadım.
Neyse, bugün de böyle olsun, yarın yağmur bitiyormuş, çıkarım yürürüm.
*** Dün gece canım Elektramın önerisiyle bir Rus filmi izledim. Film bittiğinde üzerime çöken ağırlık nedeniyle yerimden kalkamadım. Ve fakat çok güzel bir filmdi, izlediğim.
İnsan denen varlığın kötücül tarafı üzerine bir manifeto idi, alın bakalım eldeki malzeme bu, bununla nasıl yarınlar için umutlu olunabiliyor siz düşünün der gibiydi.
Filmin Türkçe adı -nedense- Durak, İngilizcesi The Fool, orjinali de Enayi anlamında sanırım.
Ekmek yapmıştım, ekşi mayalı.
Hamuru kalıba koymadan önce üçe böldüm, yan yana yerleştirdim.
Kabardılar, pişince birbirine geçer sandım, öyle olmadı, kolayca ayrıldılar.
Kendi kendime deney yapıp eğleniyorum işte.
Ekmek yapabilmeyi isterdim ama mayalı bir şey yapmaya cesaretim ve sabrım yok galiba. Yılbaşında Zeren bana ta Datça'dan yaptığı ekşi mayalı ekmeği yolladı, yeni yılın ilk gününe kahvaltıda ondan bir dilimle girdim, zamanlama süperdi, ekmek de. Ben bu ara Uçan Süpürge filmleriyle hemhalim, başka filmlere sıra gelmiyor. Burada bugün yağmur yoktu ama ciddi anlamda rüzgar ve soğuk vardı, nasıl Haziransa :))
YanıtlaSilSevgiler...
Leylakcığım,
SilCesaretten çok sabır gerekiyor ekmek yaparken. Hamurun keyfini beklemek, havadaki değişimlerden etkilenen o canlı hareketini gözlemek lazım. Benim gibi tez canlının bu durumdan öğrenmesi gereken çok şey var, evet hâlâ öğrenmem gerekenler var. :))
Ben Uçan Süpürge'ye bir türlü dahil olamadım, başka filmler araya giriyor, artık arkadan takip edeceğim. :)
bugün ne kadar kapalıydı hava değil mi? yağmur yağdıktan sonra biraz açtı gibi ama bariz soğuk da!
YanıtlaSilekmekler yine şahane görünüyor. ellerine sağlık canımcım
Havanın bu mevsimde bu kadar çok soğuması herkesin tersini düz etti. Çoğu yerde kaloriferler yakılmış. Doğrusu ben serin havadan mutluyum, müzmin bir sıcaksevmez olarak. :))
Sil