Bu sabah ev kaç günkü sakinlikten sonra hareketliydi.
Dün gece oğlum geldi, yemek yedik, kaldı. Sabah eşya almak için dolabını karıştırıyordu, baharlık giysiler, daha serin tutan pantolonlar, tişörtler bulmak için.
* Sabah işleri bittikten sonra, yürüyüşe çıkmaya hazırlanıyordum ki, Şule aradı.
"Bu defa ben şansımı deneyeyim dedim, sizin tarafa doğru yürüyorum."
Hemen çıkıyorum, nerede buluşalım?
"Sizin arka sokaktaki marketin önünde."
Ohh! Şeytanın bacağını kırdık nihayet, üç ay sonra birbirimizin yüzünü yarı kapalı da olsa gördük, sesini duyduk, her zamanki muhabbetlerimizi yaptık, yeni konuları gözden geçirdik, kahkaha attık, enerjimiz yükseldi ve evlere dağıldık.
Dağılmadan önce birer saksı Hıdırellez gülü almayı ihmal etmedik.
** Dün gece, TRT 2'de Abbas Kiarostami'nin Kiraz'ın Tadı filmini yakaladım. Açtığımda başlayalı on dakika kadar olmuştu, neyse, yine de seyrettiğime değdi, çünkü filmin asıl can alıcı konuşmaları ikinci yarısındaydı.
On sene önce, ölmeden önce çektiği son filmi "Aslı Gibidir / Copie Conforme"yi izlemiştim. Başrolde Juliette Binoche oynuyordu. Şimdi onun memleketinde çektiği filmlerinden biri olan "Kiraz'ın Tadı"nı izledikten sonra, o filmi daha iyi anladım sanki.
Kiraz'ın Tadı, İran sinemasının önemli yol taşlarından biri bence.
Bir yerlerde bulur ya da rastlarsanız izleyiniz. Hakkında ayrıntılı bir yazı okumak isterseniz, burada.
*** Bu sabahın müziği erken saatlerde dinlediğim bir konser videosuydu.
Teoman, "Tek Başına" başlıklı bir konser vermiş. Gerçekten tek başına bir gitar çalıp, kendi şarkılarını eskiden yeniye söylüyor. Bir rock şarkıcısından soft bir akustik konser dinlemek keyifli oldu, doğrusu. Bir de baş tarafta kendisiyle dalga geçmesi var, ayrıca hoş.
Evet öyle! Yine mor salkım.
Çok güzeller, değil mi?
Keşke kokusunu da iliştirebilseydim, üzerine.
başım ağrıyor hava alayım diye çıkıp seninle buluşmak son günlerin en şahane aktivitesiydi vallahi :) iyi ki varsın şekerparem :)
YanıtlaSilBence son haftaların en şahane aktivitesiydi. Kızım seninle buluştuğumu duyunca "ohh, sonunda sosyalleştin annecim, çok sevindim" dedi.
SilO derecede yani... :))
Ay ne mutlu size, iki sevdiğim blogger bir araya gelmiş :)
YanıtlaSilBiz de çizdik dileklerimizi, ben "beni şişko çizmeyin ha" diye terör estirdim, kızım babasına 3 adet saç çizdi sayıyla, baya eğlendik. Yeni diktiğim gül de vardı, onun altına koyduk.. Fakat eminim bu sene çizen herkesin dileği aynı!
Mor salkımlardan geçen sene şahane bir şey yaptım, hemen yazayım (yazdım mı yoksa?) ay yazdım galiba.. Hani buzluk için.. :)))) Yemin ederim akıl kalmadı.
Teoman'ın konserini ben de şans eseri 3-4 gün önce dinledim ve evinin gece manzarasına imrendim. Pırıl pırıl kent ışıkları. Yıllar oldu görmeyeli hep sakin yerlerde yaşıyorum, çok hoşuma gitti.
Cerenciğim,
SilSeninle ters tutulmuş gazete ve kocaman gözlük mizanseninde buluşacağımız günleri iple çekiyorum. :))
Ben dilekleri yazan ekiptenim, çizmek bana yetmiyor, laf bitmiyor. :))
Mor salkım tüyosunu vermiştin evet, gexerken gördüğüm mor salkımlara buzun içinde yayılan rayiha gözüyle bakıyorum artık.;)
Teoman'ın evinin manzarası nefis sahiden, arka plana köprüyü almış, ohh!