1 Şubat 2021 Pazartesi

1 Şubat Pazartesi

Bugün yeni bir ay başlıyor.
"Her Güne Üç Güzel Şey" bir aylık oldu.

* Bugün güzel bir sürpriz sonucu sevgili arkadaşım Bayan E.'yi gördüm, Eylül'de bir akşam birlikte yemek yemiştik. Bu defa yarım saat kadar, maskeli ve uzak oturarak biraz sohbet eder gibi yaptık.
Ne demeli? Buna da şükür!

** Birgül Oğuz'dan "İstasyon"a başlamıştım dün, bugün bitti. Böylelikle bir çırpıda Ocak ayının son Şubat ayının ilk kitabı aynı kitap oldu.
Kitap, dili, kurduğu dünya, derdini anlatması bakımından hoşuma gitti. Gel gelelim, yazarın dünyasını okurken kendimi depresif hissetmek nedeniyle - Nihan Eren'in Hayal Otel'inde olduğuna benzer şekilde- kendimi kitaba yakın hissedemedim.
Umutsuzluk, çözümsüzlük bana iyi gelmiyor.

*** Gün boyu ev işleriyle haşır neşir olduktan sonra akşamüstü mahallede küçük turlar atıp, birkaç alışveriş yaptım. Eve dönerken alt sokakta henüz açmış bir mimoza ağacı gördüm. Maskemi çıkarıp o sarı ponponları  kokladım,  mutlu oldum.

 

Dip Not:
Üç sene önce tam bu zaman kızımla Sabancı Müzesine gitmişiz. Müzeye doğru hafifçe tırmanan yürüyüş yolunda köşede bir mimoza var, önünde fotoğraf çekmişiz.
Yukarıdaki bugün çektiğim, mahallemizin taze mimozası. 


4 yorum:

  1. ah mimoza...ne efsane bir çiçektir. ve bana hep "geçmiş bahar mimozaları"nı çağrıştırır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar kültleşen bir isim değil mi?
      Ve, evet! Ah mimoza... :)

      Sil
  2. Mimoza çiçeğini bende pek severim :) İstasyon adlı kitabı merak ediyorum doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mimozanın o hafifcecik parfümü ve zarif ponponları en cazip tarafları, bence. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!