Bu günün güzelliklerini sıralayalım:
* Hafta sonu zorunlu evde kalışın üstüne, pazartesi nevazil molası eklenince üç gün kapı dışarı çıkmadım. Dolayısıyla öğlene doğru dışarı çıkıp yürümek, sert esen lodos nedeniyle yaz günü gibi bunalsam da, çok iyi geldi.
** Bugünler eski filmler aklıma gelip duruyor, Neşeli Günler, Demiryolu Çocukları...
Bugün Neşeli Günler / Sound of Music izleyerek klasikler serime başladım.
Müzikal izlemeyi severim, mutlu oldum bu seçimimle.
The Sound of Music 1965 yılının ve sonraki yılların en unutulmaz müzikallerindendi. Başlangıç jeneriğinden, sinemaskop oluşuna, renkli film tekniğine kadar her yönüyle izlenmeye değer bir film, doğrusu.
The Sound of Music hakkında daha ayrıntılı bilgi için buraya tık, lütfen.
Filmi izlemek isteyen olursa link burada.
*** Sadece sinema değil, roman okumak denince de klasik yine öne çıkıyor.
Bugün Mehmet Rauf'un Eylül'üne başladım. Sonrasını yazacağım.
Dip Not:
Çoook özlenenlerde bugün!
Akşamüstü. Karaköy vapuru Kadıköy iskelesine yanaşırken ağırdan alıp geride kalırsın, arka güverteden Beşiktaş vapurunun iskeleden kalkıp mendireğe doğru yöneldiğini izlersin.
Böyle bir güzelliğin, ışığın, zamanın içinde olmak bambaşka bir alemde yaşamaktır.
En en en sevdiğim müzikalin en sevdiğim şarkısı da : my favourite things :)
YanıtlaSilBen de onu çok severim ve aynı zamanda "dooo bir küllah dondurmaaa"yı da çok severim, canım sıkıldığında keyfim yerine gelsin diye söyleyecek kadar. :))
YanıtlaSil