11 Ocak Pazartesi

Pazartesi sendromuna hoş geldiniz!  Bugün üzerinize afiyet mızmızlanma halindeyim.

Dün akşam üzerine doğru üzerimde kırıklık, genzimde yanma hissedip üstüne üç beş hapşırık da eklenince kendimi bakıma aldım. Sıcak çorba, ilaç, ıhlamur, battaniye çekip televizyon karşısında oturmak, gece iyi uyumak işe yaradı.

 

Bu durumdan hareketle günün güzellikleri önce sağlıkla başlayacak:

* Sabah egzersizini uzunca yaptım, kaslarım esnedi ve iyice ısındım. Üzerine ılık bir duşla kendimi daha iyi hissettim.

** Dün Netflix'de "Azizler" filmini izledim. Konu üzerinde uzayan tartışmaları bugün de okumaya devam ettiğim için, günün güzel şeylerine eklemekte sakınca görmedim.

Filmin bir kaç yerinde yüksek sesle kahkaha attım, kara mizah, absürd komedi olarak tanımlanacak bir filmde daha çok gülmek yakışık almazdı zaten. Ancak sanırım, seyri bir tür rahatsızlık veren filmi çoğunluk benim kadar beğenmemiş. 

*** Bugün bir ara internet kitapçıları arasında biraz sörf  yaptım. Son anda gelen bir üşengeçlikle sipariş verme işini sonraya bıraktım, olsun varsın, kitaplara bakarak vakit geçirmek güzeldi.

Ne yapalım? Bugün de böyle! 

Dip Not:

Yönetmen Taylan Kardeşlerin bundan önceki sinema filmi Vavien de kara komediydi. O filmi de sevmiştim. 

Azizler'de  "şehirde yaşayan insanın yalnızlığı" ana teması, içinde barındırdığı ölüm korkusunu gayet incelikli şekilde anlatıyor. Filmin oyuncularının hepsi sevdiğim, başarılı isimler, filme ustalıklarını katıyorlar. 

Umarım, zaman geçtikçe değer bulan filmlerden olur.