Sabah işleri bir koşu toparlayıp, pazara şöyle bir aceleyle gidip geldikten sonra, kardeşime doğru yola çıktım.
Birlikte babamızın kabristanını ziyarete gittik. Bu defa yolda kaybolmadık, yanlış yola sapmadık, bir defada yolumuzu bulduk.
Şimdi böyle yazınca, okuyana tuhaf geliyor belki ama, o civardaki birkaç mezarlığın yolu, bağlantıları ve geniş çevreleri son yıllarda o kadar çok değişti ki ancak oraların eski halini bilen ne dediğimi anlayabilir.
Eskiden Topkapı'da bulunan Trakya Otogarı ve civarındaki minibüs durakları toptan kaldırıldı, Tüm o alana çok büyük bir park yapıldı ve artık kapasitesi dolan mezarlıklar kapatıldı.
Dolayısıyla eskiden bildiğimiz her şey ve tüm yollar zaman içinde değişti. Şimdi sanıyorum, artık yeniden bir durmuş oturmuş bölge oluştu sayabiliriz.
Dönüşte köprüden geçerken manzara beni içine çekti, adeta.
Fotoğraf daha net görünsün istediğim için biraz renklerle oynadım, gerçekte havanın rengi daha kurşuniydi. Öyleyken Kızkulesi'nin üstüne düşen güneş ışıkları daha parlak gözüküyordu, şimdi o parlaklık azaldı.
Öyle ya da böyle, her gördüğümde hayranlıkla baktığım bir manzara bu.

Huzur içinde uyusun babacığın...
YanıtlaSil