Hareketi bol bir gün oldu.
Sabah dayım ve yengem anneme uğramıştı, bir çay içimi oturdular, onları görmek iyi oldu.
Öğlende annemi göğüs hastalıkları uzmanına kontrole götürdük, sıkıntıların düzelmesi haberine sevindik
Sonra annem kışlık ayakkabı bakmak istedi ki kendisi son defa 7-8 sene önce ayakkabı almış olmalı. Dükkanda on çeşit ayakkabı denendikten sonra ilk denediğinin iyi olduğuna ikna ettik kendisini, aksi halde elimiz boş çıkacaktık.
Eve dönerken annem "haydi size lahmacun ısmarlayayım" dedi. Bu teklif geldiğinde anlarız, annemizin canı lahmacun çekmiştir. Haliyle eve dönmeden önce lahmacunumuzu yedik.
Annemi eve bıraktıktan ve kardeşim evine doğru yola çıktıktan sonra bir kaç alışveriş için minibüs caddesi tarafına yürüdüm.
O sırada A.ciğim geçen gün bahsettiğin balıkçı neredeydi diye yazdı. Konumunu gönderdim hemen.
Ardından yakında mısın, gelmek ister misin yazınca, bir yarım saatliğine uğrayayım dedim. Dedim demesine de sohbet tatlıydı, sanırım bir saatten fazla oturdum.
Nihayet hava kararırken evin yolunu buldum.
Sabah balkonda çiçekleri sularken gördüm, sukulentlerden biri çiçek açmış.
Buncağıza polis rozeti diyen varmış, bir de kokusu kötüymüş o nedenle başka bir ismi de varmış. Eğilip koklamadım, bakmak yeterli bence.

Ne iyi ettin de geldin, ziyaretin çok iyi geldi. Ayaklarına sağlık, gene gel daha uzun kal. (Sukulenti hep sulukule diye okurum içimden :))
YanıtlaSilLeş kaktüsü diyen de var, bir komşumda peygamber mührü demişti çiçeğe
YanıtlaSil