Gece çok iyi uyuyamadım, yanan ormanların huzursuzluğu mu desem, sıcak havanın basıncı mı desem bilmiyorum.
Sabah erken uyandığımda biraz tereddüt ettim, dışarı çıkmasam belki biraz daha uyur muyum?
Dedim kalk hadi, sokaklar yürünmek içindir, deniz bakılmak içindir, çık dışarı!
Bu sabah da dünkü gibi sahile kadar yürüdüğüm sokaklar ve hatta caddeler boştu.
Sonra sahilde bir canlılık başladı, çeşit çeşit hareketler; kürekçiler, yüzenler, koşanlar, yürüyenler...
Dönüş yolunda pazar sabahı tembelleri henüz sokağa çıkmamıştı, sakinlik sürüyordu.
Anneme kahvaltı hazırlamaya çıktığımda, baktım ki annem çoktan uyanmış ve odalar havalansın diye kapıları açmış, klimalı salonda beni bekliyordu.
Kahvaltıdan sonra biraz çocuklarla, kardeşimle konuştuk, biraz günün haberlerini gözden geçirdik.
Bu aralar kırçıllı martılar çoğaldı, onlardan bir tanesi ön tarafta kayaların üzerinde denize gözlüyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!