Takvimdeki Sitte-i Sevr'in sonu ve ardından gelen üç günlük fırtına yine tam vaktinde.
İklim değişikliklerinin hava durumunda meydana getirdiği genel orantısızlıklara karşın yine de eski takvimin rüzgarlarının ve genel hava olaylarının halen izlenebilir oluşuna seviniyorum.
Bugün deli poyraz uçurdu da uçurdu.
Eve döndüğümde saçımda polenler, ağaçlardan uçuşmuş tozlar vardı.
Akşamüstü bir ara pencerelerin dışından gelen rüzgar sesleri uğultulu tepeler etkisi yaratıyordu.
Dün gece Prens'in ikinci sezonunu izlerken uyuyakalmışım, absürt komedi izlerken uyumak da, ne bileyim...
Gel gör ki yatağa yatınca uykum kaçıverdi. Dedim keramet Prens'te mi acaba, bari kalkıp tamamlayayım diziyi. Nitekim tahminim doğru çıktı, son bölümü yarı uyuklayarak izledim ve yatağa doğru uçarak gittim.
Mevsimin güzellerine devam ediyoruz, şakayık sizlerle...
Bugün bunca zamandır mahallede önünden geçtiğim ama açtığına hiç tanık olmadığım bir erguvanı açmış gördüm, sevindim.
Oysa ona çok yakın bir başkası ki her sene nefis açardı cıvıl cıvıl olurdu, bu sene tek bir çiçeğe bile renk vermemişti.
Sen ve doğayı gözlemlemedeki dikkatin 🥰💕
YanıtlaSilCanım C.ciğim <3
Silben de dün sosyal medyada gördüm sitte-i sevr zamanında olduğumuzu ve doğanın şaşmaz döngüsüne bir kez daha hayran olmuştum. çok enteresan bu kadim bilgiler. her seferinde beni şaşırtıyor :)
YanıtlaSilBir bildikleri var diye düşünüyorum ve iyi ki öyle. :)
SilBen artık mevsimlere hiç anlam veremiyorum. Mayıs geldi neredeyse ama biz titriyoruz hâlâ. Mont, atkı, bere, eldiven... Çocukluğumda hiç böyle değildi. 23 Nisan dedik mi kısa kollular, şortlar, etekler.. Okul için beyaz diz altı çoraba geçiş tarihiydi. Eski takvimlere göre hava olaylarını takip etmek en azından Hopa için mümkün değil maalesef :( Şakayık muhteşem!
YanıtlaSilHavanın şirazesi kaydı Kediciğim, bir gerçek bu, hep birlikte yaşıyoruz. :(
SilYine de doğanın ana takvimi izini sürüyor, en azından şimdilik. :)