Sabah kahvaltı sofrasını toplarken fırına dayanıklı eski ve küçük bir kaseyi nereye çarptıysam, anlamadım, tuzla buz oldu.
Küçücük şey güya, öyle bir yayıldı ki temizlemesi yarım saatimi aldı neredeyse.
Mercimek ekmeğini yaptım, güzel olmuş gibi duruyor. Bakalım evimizin gurmesi ne diyecek?
Aslında ekşi mayalı ekmeğin bittiğini geç fark etmeseydim, mercimek ekmeği yapmak aklıma gelmezdi. Bugün yoğurduğum ekşi mayalı ekmeğin hamuru pişene dek 24 saat geçecek ve fırından çıkınca hemen yenmiyor, dinlenecek. Aradaki boşluğu mercimek ekmeğine emanet ettim, biraz da.
Storytel'de Pal Sokağının Çocukları'nı buldum, hemen indirdim, dinleyeceğim.
Belki çocukluğumun anıları da canlanır, dinlerken.
Öğlene doğru pazara giderken başımı kaldırdım, mavi gökyüzüne baktım, bir ressam şöylece fırçasını sürüvermiş hissi uyandıran şu bulutlar vardı.
Pazardan sonra bir kez de market alışverişi için çıktım, hava daha da ılıkmış gibi geldi.
Sonra rüzgar yön değiştirdi belki de, balkonu yıkarken fark ettim, hava serinlemişti, sabahı akşamı farklıydı günün.
sabahı akşamı farklı olsa da güzeldi ama, değil mi bugün? Bahar yüzünü gösteriyor usul usul :)
YanıtlaSilPoyraz moyraz ama yandan yandan geliyor en sevdiğimiz mevsim gerçekten, şükür. :)
SilPal sokağı çocukları: ne ağlamıştım sonuna. Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Çok etkilemişti beni. Abimin odasında okurdum, kitaplar onundu, milliyet çocuk klasikleriydi yanılmıyorsam. Hey gidi zaman hey.
YanıtlaSilEvet öyleydi, yine çok güzel, tadını çıkararak dinliyorum Joe'cuğum. :)
Sil