Bugün yine kopkoyu gri bir hava ile başladık güne ve devam ettik. Bulutların ağırlığı akşamüstü iyice artmış olmalı ki sonunda incecikten yağmur indirmeye başladı.
Biraz yürümüş sonra markete uğramıştım, tam marketten dönerken elimde torbalar varken yağmurun başlaması hoş oldu doğrusu. Bir süre şemsiyeyi idare etmeye çalıştım, baktım olacak gibi değil, nasılsa şakır şakır yağmıyor, boş verdim.
Günün büyük kısmı mutfak işleriyle meşgul olarak geçti. Balkabağı çorbası ve zeytinyağlı kereviz yaptım. Kerevize bu mevsim ayva koyuyorum, lezzetli oluyor.
Dün akşam "Uçurtmam Tellere Takılı Kaldı" isimli Ahmet Kaya belgeselini izledim.
Belgeselin bir saatlik süresi içinde şimdi artık tarih olan 80'ler 90'lar, yaşananlar, o gün olanların bugüne etkileri gibi gibi pek çok konuda düşünceler uçuştu zihnimde.
Ahmet Kaya şarkıları eşliğinde bir zaman yolculuğu yapmak isterseniz, link burada.
Bizim sokağın sonbahar güneşindeki hali,
Bugün bulut ve yağmurun gri tonları ağırlıkta idi,
balkabağı çorbası ile pişti yapmışız :) kerevize ayva hiç koymadım ben, portakallı olur benimki genelde. denemeli :)
YanıtlaSilahmet kaya belgeselini izlemiştim. insanın yüreğine bir taş oturuyor sanki izlerken. ümit kıvanç'ın yaptığı her iş güzel ve niteliklidir tabii zaten...
Canım nasıl kereviz istedi.. Benen başka da yiyen olmaz diye yıllardır uğraşıp yapmıyorum... Ne büyük yanlış..
YanıtlaSilÇok güzel bir fotoğraf yine :) Sağda kaldırımda yürüyen adam hariç kimsecikler yok :)
YanıtlaSil