Yüz Yıllık Yalnızlık dizisini seyretmeyi bitirdim. Son bölüm biraz fazlaca kan revan, ölümle sarsıcı olduysa da bütününü beğenerek izledim.
Sally Rooney'in İntermezzo'sunu okumaya başlayacağım bugün yarın.
Storytel'de Selçuk Altun'un İşte Geldim Deniz Kenarı'nı dinliyorum. Daha önce yazarın Ayrılık Çeşmesi Sokağı romanını okumuştum.
Yine aynı hissiyat içindeyim, bu kadar çok sözde bilgiyi bir metne tıkıştırmakla roman yazılmış olmuyor.
Şuraya bir not düşüyorum, Selçuk Altun üçüncü bir şansı hak etmiyor, daha da okumam.
Bugün can arkadaşım Bayan E. ile yemek yedik. Kaç gündür denk düşüremediğimiz doğum günü kutlama yemeğine bugün sıra geldi.
Böylelikle doğum günü şenliklerinin sonuna gelmiş olduk.
Yılbaşı vitrini süslerini henüz bitirmedik, denk düştükçe ekliyorum.
Doğru dürüst bir yılbaşı süslemesi görmedin diyeyim de şaşır. Ankara galiba bu konuda biraz muhafazakar. Hoş AVM'lere gitmediğim için görmemiş olabilirim ama eskiden küçük mağazalar da iyi kötü süslerdi
YanıtlaSilBilgi içeren romanları yazmak gerçekten ustalık işi bence de, çok kolay ders kitabına dönebiliyor..
YanıtlaSilNe güzel süsler paylaşıyorsun. Ben daha sana söz verdğim çiçekli ağacı bile görmeye gidemedim..
İntermezzo'yu ben de merak ediyorum, okunacaklar listeme almama değer mi merak ediyorum. Yarın Kadıköy'e gidip Şekerci Cafer Erol'u ziyaret edeceğim tüm kalabalığına rağmen, yine :)
YanıtlaSil