Sabah biraz geç uyandım, geç dediğim her zamankinden yarım saat sonra, o nedenle mi hava lodos gibi olduğundan mı nedir bilemedim, kendime gelip toparlanmam zaman aldı.
Dün serdiğim çamaşırları topladım katladım kaldırdım, egzersiz yaptım, kahvaltıya sıra gelene dek saat 10:30 olmuştu.
Öğlende kardeşim ve küçük yeğenim anneme geldiler. Sohbete eşlik edecek Türk kahvelerini yaptım ve gurbet kuşu oğlumu - gelinciğim kardeşini ziyarete gitti- görüntülü aradık ve onu da sohbete dahil ettik.
Öğleden sonra kardeşim evine gitti, biz yeğenim C.ciğimle Suadiye'ye yürüdük, o arkadaşlarıyla buluştu, ben sahile kadar yürüdüm.
Deniz kenarı serin, deniz durgundu, üç gün öncesindeki kalabalığın aksine deniz kenarı boştu, denize giren yoktu.
Hava iyice karatmış yağmur henüz başlamamışken eve döndüm, sıcak bir bitki çayıyla keyif yaptım.
Günün şarkısını önce Astrud Gilberto'nun tatlı sesinden gelsin Manhã de Carnaval / Karnaval Sabahı.
Sonra da Stan Getz saksafon ile çalsın.
Dün pazardan yeşil aldığım limonlar sararmaya başladılar.
Bir yüzleri daha az diğeri biraz daha çok sararmış.
ay Getz ne iyi geldi ruhuma bir bilsen...
YanıtlaSilNe güzel. :)
SilAstrud da şakıyor artık, düzelttim. ;)