Hatırladığım son yazların hiç birisinde vantilatörden klimaya bu kadar çabuk geçiş yapmamıştık.
Hafta başında vantilatörleri çıkardım, dün akşam annemde ve bende klimaları nem almada çalıştırarak uyumaya çalıştık.
Ay sonuna kadar olan tahminlere bakılırsa, ne bizim sıcak havamız ne de Avrupa'nın serin yağışlı havası bitecek gibi gözüküyor. Kör talih!
Bu sabah pilatese erken gittim, sonrasında eve dönüp televizyonu açtığımda Tayland'la olan voleybol maçımız henüz başlıyordu. Bir yandan kahvaltı yaptım, çay içtim, diğer yandan maç seyrettim.
Kızlar maçı kazanınca sıcak havayı hissetmez oldum.
Margaret Atwood'un Damızlık Kızın Öyküsü romanını Storytel'de dinlemeye başladım.
Kitabın bir kaç on yıl arayla önce filmi sonra dizisi çekilmiş, kitap bitince bu kadar distopya yeter der miyim yoksa izler miyim emin değilim.
Bu sabah pilatese gider dönerken, gölgeden yürümek için, caddeye paralel arka sokakları tercih ettim,
Bu kocaman dört gövdeli dişbudak ağacını o vakit gördüm,
Çevresine öyle nefis gölge vermişti ki...
Margaret Atwood enteresan biz yazar sanki Sevgili Okul Arkadaşım. Ben de Cadı Tohumu'nu okumuştum, eğer okumadıysanız ve daha önce dinlemediyseniz, ve yeter bu kadar demezseniz alıp okumaktan ziyade bir ara kulak kabartın derim:) Sıcaksa her yerde sanki:)
YanıtlaSilYıllar önce M. Atwood'dan Kör Suikastçı'yı okumuş ve çok beğenmiştim, aradan yıllar geçtikten sonra bu ikinci tecrübem. Damızlık Kızdaki üslup ve akış, kurgu çok ilginç, merakla dinliyorum. Tilbe Saran nefis seslendirmiş, onu da belirtmeliyim. :)
SilSıcak ahh sıcak! Hiç onu sormayın Sevgili Okul Arkadaşım, idare ediyoruz işte...
Kazakla oturuyorum şu an :/ Arası gelsin size de bize de.. Margaret’in yazarlık atölyeleri de vardı değil mi? Duymuştum; yoksa bence yazarlık öprenilebilen bir şey değil ama.. İlginç gelmişti.
YanıtlaSilCanım yaa! Sana da yazık, bize de valla, nedir bu dengesizlik öf ki öff! :((
SilPek çok yazar yapıyor yazarlık atölyelerini de atölye sonucunda "yazar" olan var mı bilemiyorum. Belki belirli bir bakış açısı ve farkındalık kazanılıyordur.
Damızlık Kızın Öyküsü'nü ilk baskıdan okumuştum, çok enteresan gelmişti, sonra yazarın pek çok kitabını okudum, hatta birini annemin son demlerinde hastanede refakat ederken okumuştum da viziteye gelen doktor annemi bırakıp kitabı okumaya dalmıştı :) Diziyi ben de izlemedim, fantastik ve bilim kurguya zaten bi Atwood, bir de Ursula'da tahammül edebiliyorum, bir de diziye gerek yok.
YanıtlaSilHastane anısı enteresanmış Leylakcığım. :) Doktor ya uslanmaz bir kitap kurdu imiş, ya da işten bunalmış ve kaçış bulmuş kendisine.
SilBen de fantastik edebiyat konusunda aynı fikirdeyim.
İlaveten sıcak konusunda Antalya ile yarışamazsınız, cuma netcez diye düşüncelerdeyim, zira o gün çok yoğun dışarı işi var, gölgede 42 gösteriyor, güneşte eminim 52 dir. Kısmetse pazartesi kaçıyoruz buralardan...
YanıtlaSilAy yok, yarışmayalım zaten, ne gerek var, rica ederim. Sizin haklı ününüze saygılıyız. :))
Silay ama bu ne gerçekten ya...sabah serinliği olurdu eskiden. o da yok. pof!
YanıtlaSilYok canım, ne yazık ki sabah akşam bir bunalmadır gidiyor, maalesef. :(
SilHele seninki gibi hastalık olunca hiç çekilmiyordur. :((
sorma sorma...bir yandan sıcak, biri yandan ateşim çıktı. kabus gibi!
SilAy canım ya, umarım artık daha iyisindir. <3
Sil